Bir zamanlar barışın, kardeşliğin yurdu
Medeniyet beşiği Kudüs'ü doğurdu
Bir sabah kapısına muhtaçlar vurdu
Filistin yaralar sardı, açlar doyurdu.
Nice zaman düşündüm oturduğum yerden
Soracağım uçan kuşa bu zulüm neden?
Dile gelse yüce dağlar konuşsa birden
Ne anlatırdı bana mazlum Filistin'den?
Zeytin dallarını acımadan kestiler
Dostluk ellerini birer birer ezdiler
Zalimler zulmete Müslümanı seçtiler
Kan revan bırakıp hayasızca göçtüler.
Tüm insanlık mazlum yavrulara ağladı
Gözlerim yaşla doldu, yüreğim sızladı
Bitmedi siyon zulmü, ciğerler dağladı
Mazlumlar yüreğine karalar bağladı.
Bir bakarsın Selahaddin yeniden doğar
Susamış Siyonistleri kanında boğar
Yağmurlar bu topraklara bir başka yağar
Barut kokmaz bahar kokar, bir güneş açar.
Sultan Abdülhamid'in gözünün nuruydu
Göğsünde taşır Gazze hürriyet umudu
Nehirden Denize özgür Nebiler yurdu
İşgalciler karşısında El-Kassam durdu.
Ebu Ubeyde derler bir cengâver vardır
Deniz, hava, kara Siyonistlere dardır
Azimle İşgalcilere füzeler yağdır
Yakındır Hürriyet, bugün yahut yarındır.
Kayıt Tarihi : 5.1.2025 02:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!