Hürriyet Kasidesi Şiiri - Yorumlar

Namık Kemal
21 Aralık 1840 - 2 Aralık 1888
7

ŞİİR


220

TAKİPÇİ

Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten

Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten

Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma

Tamamını Oku
  • Alper Kuş
    Alper Kuş 25.11.2013 - 18:44

    bu şiiri öğrenmeyi gerçekten çok isterim hem güzel hem bana giden bir şiir

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 03.12.2011 - 00:40

    Sn Osman Tuğlu bey,

    ben de mesajınızı geç saatte görebildim...çok teşekkür ederim efendim..umarım tamamlarsınız bu şahaserin günümüz türkçesiyle yeni şeklini ve biz de sayfanızdan okuruz...bu şekilde li hali harika gidiyor diyebilirim...

    Cevap Yaz
  • Nadir Şener Hatunoğlu
    Nadir Şener Hatunoğlu 02.12.2011 - 20:53

    Saygı ile. Daha okul çağına gelmeden adını öğrendiğimiz Namık KEMAL'i rahmet ve huşû ile anyorum. ' Hürriyet Kasidesi'nin Her dizesi, bir atasözü gücünde. Benim yaşımda olanlar, şiirin yüzde seksenini rahat anlayabilir. Tümünün günümüz Türkçe'sine çevrilmiş olması, çok isabetli olmuş ; teşekkürler.
    Her dönemin sosyal, siyasal bunalımları oluyor. Ben de antoloji.com/da kayıtlı 'Post Modern' başlıklı şiirimle, Ulu şairimize eşlik etmek istiyorum:

    'Hamakat hamağında,
    'Eski bir horultuyu
    'Geviş getiriyor iştahlı çığırtkanlık.
    'Boyundan uzun ihtirasını masatlarken,
    'Saçılan kıvılcımların siperinde
    'Demlenmek ayıp değil.

    'Zula lâbirentinde,
    'Oryantal puştluğun alkışlarına boğulduk.
    'Gizem zırhıyla gerinen kemlik,
    'Mi bemol yellenmeyle havasını atıyor.

    'her sorun ninni;
    'Röveşata çözümler alesta.
    'Arsız heveslerin uçurtmaları kan...
    *Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 02.12.2011 - 17:59

    Hırsıza,uğursuza,cahiliyete,
    iki yüzlülüğe,yalancılığa,iftiracılığa,
    sahtekarlığa vb.hürriyet verilemez.
    Kayıtsız şartsız hürriyetin yavrusu terördür,
    karkaşadır,kaostur.savaştır.vesselam

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 02.12.2011 - 17:47

    Senindir hükmetme çağı, bütün dünyaya hükmet,
    Allâh güzel bahtını korusun her türlü âfetten.

    Eğer ömrü yetseydi istiklal mahkemeleri zamanında yaşasaydı Namık Kemalin delilleri bilahare toplanmak kaydıyle idamına hüküm verirlerdi Balbay gibilerinide tabiki.



    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem 02.12.2011 - 17:27

    saygıyla anıyoruz
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 02.12.2011 - 14:41

    Hürriyetin hür olması için hürriyeti hür bırakmak lazım

    Cevap Yaz
  • Meneviş Köylü
    Meneviş Köylü 02.12.2011 - 14:26

    BAĞIMSIZLIĞA ÖVGÜ (Hürriyet Kasidesi)

    Görüp çağın hükmünü, doğrudan, güvenden uzak,
    Çekildik saygıyla, arzuyla hükümet kapısından.

    Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
    Yiğit olan vazgeçmez mazluma yardım etmekten.

    Hor görüldüyse de millet, şanı eksilir sanma,
    Yere düşmekle cevher birşey kaybetmez değerinden.

    Hamurunun mayası vatan toprağı olan vücuda
    Dert değil, toprak olsa da vatan yolunda eziyetten.

    Dünyada zalimin yardımcısı alçaklık erbabıdır
    Köpektir zevk alan, insafsız avcıya hizmetten.

    Sonsuz ışığı hemen terk eder, geçici zevk için,
    Hayatın değerini üstün tutanlar, şöhretin güzelliğinden.

    Neden halk ömrün uzamasına bunca rağbet eder
    İnsana yararı nedir emaneti korumanın, bilmem.

    Kendini, dünyadaki herkesten alçak gören
    Kendi nefsinden utanmaz da utanır ayıplanmaktan.

    Felekten intikam almak demektir anlayışlı olana,
    Gayretini artırıp ders çıkarmak, pişmanlıktan.

    Durur başarının hükmü bir olan milletin gönlünde,
    Çıkar rahmet eserleri, milletteki farklılıktan.

    Hükmeder dünyaya bir iktidar sahibinin güçlü azmi,
    Cihan titrer metin olanın kararlılığından.

    Kader, bereketini, iyiliğini bir vakit için saklar,
    Ümidi kaybetme sakın milletin güçsüzlüğünden.

    Ayaklarının güçsüzlüğü, zincire vurulan aslanın suçu değildir,
    Kader utansın himmet sahibinin talihsizliğinden.

    Işık uzak ise zirvenin yüksekliğinden dolayıdır,
    Tabiat utansın yerde kalmış kabiliyetten.

    Biz o büyük Osmanlı soyundan gelen nesiliz,
    Yoğrulmuştur baştan ayağa mayamız şanlı kandan.

    Biz o yüce kudretli, çalışkan kişileriz,
    Dünyaya hükmeden bir devlet çıkardık bir aşiretten.

    Biz öyle yüce yaratılışlılarız ki, hamiyet meydanında,
    Bize ölmek daha iyidir alçaklara yenilmekten.

    Dert değil ateşli ve korkutucu olsa da hürriyet kavgası,
    Kaçar mı mert olan, bir can için savaş meydanından?

    Celladın can yakan kemendi, mahveden ejderha olsa,
    Üstündür yine bin kere, esaret zincirinden.

    Felek her türlü cefâ sebebini toplasın gelsin,
    Dönersem kahpeyim millet yolunda hizmetten.

    Anılsın çıktığım yolda çektiğim tüm sıkıntılar,
    Ki en azı bile daha zevklidir, başvezirlikten.

    Vatan, vefâsız, nazlı bir sevgiliye dönmüş ki,
    Ayırmaz sâdık aşıklarını gurbetlerden.

    Uzağım korkudan ve ümitten, bence yücedir,
    Görevim menfaatten, hakkım hükümetin kötü niyetinden.

    Milletin yiğitleriyle kavgadan çekin, ey zalim,
    Erir zulmünün kılıcı, hamiyet kanının ateşinden.

    Ne mümkün zulüm ile yok etmek hürriyeti,
    Çalış, anlayışı kaldır, insanoğlundan, yapabilirsen.

    Gönülde, elmas cevheri gibidir gayretin esası,
    Ezilmez baskının şiddetinden, yükün etkisinden.

    Ne büyüleyiciymişsin, hürriyetin güzel yüzü;
    Aşkının esiri olduk, kurtulmuşken esâretten.

    Senindir şimdi kalbi cezbeden güç; güzelliğini gizleme,
    Yüzün hiç uzak olmasın milletin bakışlarından.

    Ne can dostuymuşsun ah, ey gelecek ümidi,
    Sensin dünyayı kurtaran sıkıntıdan, üzüntüden.

    Senindir hükmetme çağı, bütün dünyaya hükmet,
    Allâh güzel bahtını korusun her türlü âfetten.

    Zalim köpeklere kaldı gezdiğin güzel yerler,
    Uyan ey yaralı aslan, bu gaflet uykusundan.
    (Çeviri : B. C. )



    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 02.12.2011 - 13:26

    Tam da Dr. Osman Tuğlu'luk bir şiir dedim okuduğumda şiiri.. O'nun yapacağı bir dil içi çeviriden okumak isterdim şiiri diye...Gerçi daha önce bir çevirisi yapılmış ancak epeyce de eleştiri almış..Bu konuda Furkan öztürk isimli bir araştırmacanın makalesinde şu hususlardan söz ediliyor..Alıntılıyorum..


    Türk Edebiyatının bir başka önemli şiiri “Hürriyet Kasidesi”nin diliçi çevirisi 1934 yılında Abdülganî Senî (Yurtman) 8 tarafından yapılmıştır. Sadettin Nüzhet Ergun, onun biyografisi ile birlikte bazı şiirlerinden seçmeler yapmış, bunların yanısıra “Hürriyet Kasidesi”nin diliçi çevirisini de vermiştir. Buraya bu şiirin ilk beş beyti ve diliçi çevirisi alıntılanacaktır

    “Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
    Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükûmetten

    Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
    Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez iânetten

    Hakîr olduysa millet şânına noksan gelir sanma
    Yere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten

    Vücûdun kim hamîr-i mâyesi hâk-i vatandır
    Ne gam râh-ı vatanda hâk olursa cevr ü mihnetten

    Muîni zâlimin dünyâda erbâb-ı denâettir
    Köpektir zevk alan sayyâd-ı bî-insâfa hizmetten…

    Türk şiiri ölçüsü ile ve Namık Kemal' in meşhur kasidesi, bugünkü dille

    Görüp hep sapkın olmuş her düzen durağından
    Çekildik kalkık başla biz beylik konağından

    Usanmaz soydaşlara er kişi yararlıktan
    Kırık gönlü yapmaktan, çekinmez o varlıktan

    Küçük düştüyse millet, sen sanma değersizdir
    Yere düşerse altın kirli sanmak yersizdir…

    Tenin öz varlığı bu yurdun toprağındandır
    Uğrunda parçalansın, canımız da ondandır

    Kıyan, can yakanlarla birleşmek ne alçaklık
    Köpektir kim ederse avcılara yardaklık…

    Ankara:1934”

    Alıntılanan diliçi çeviriye genel olarak bakıldığında “mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün” aruz kalıbıyla yazılan Hürriyet Kasidesi‟ nin Abdülgani Sanî tarafından 14‟ lü hece ölçüsü ile yeniden söylendiği görülmektedir.

    Bunun yanısıra şiirin aslına fazla bağlı kalınmadığı da göze çarpmaktadır. Öte yandan, “izzet ü ikbâl”in “kalkık baş”; “halk”ın “soydaş” ile karşılanması oldukça ilgi çekici olup bu diliçi çeviri çalışmasında şiirsellikten daha çok o yıllara hakim olan düşüncenin baskın olduğu sezilmektedir. Ancak bütün bunların yanında bu metin, 1934 yılında yani Hürriyet Kasidesi‟ nin yazılışından 74 yıl sonra (Hürriyet Kasidesi‟ nin 1860 yılında yazıldığı varsayılarak) o günkü dille yorumlanması, bir bakıma yeniden dönüştürülmesi bakımından önem taşımaktadır.


    Cevap Yaz
  • Meneviş Köylü
    Meneviş Köylü 02.12.2011 - 12:35

    dün 28 Mehmet Çelebi adını anmamızla birlikte bizim yönetime avrupayi hava solutma girişimleri başlamış. Lale Devri ve takiben matbaa, kitaplar, çiçek aşısı, resim ve minyatür sanatları ve elbette lale bahçeleri ve yüksek zümrenin zevk-ü sefası... ve isyan!.

    bir musibet bin nasihatten iyidir demiş atalarımız. işte Lale Devrinin az iyiliğinin yanında koca Osmanlının duraklama gerileme devri. Tanzimat ve hürriyete Tanzimat dönemi şairinden taçsız kaside.

    yok yok, daha ne olsun.

    saygılar,




    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta