Mevsimi gelince
Yine açacak kırmızı lâle’ler
Vakti gelince
Yine seyredilecek
İstanbul ...
Birden ışıklar yandı
Kalbim kamaştı
Kalem koştu elime
Kağıtlar uçuştu ayaklarımın dibine; derinliğe
Her şey bıraktığım gibiydi
Her şey yerli yerinde
Bir tek
Çocuklar dönüp bakar ardına
Kayda değer mi
Geride kalan
Kim bilir
Kaybolmuşluğun ta kendisi belki
İstanbul’u yazmak için mi indim sahile sevgili günlüğüm✍🏻 Böyle bir planım yoktu bilmektesin. Darlandım kulaç atamamaktan, boğuluyorum karada durmaktan. Sözüm ona iyileşmiş olacaktı kulağım ve denizle buluşacaktı ruhum, bedenim; hayaller bi dünya Hülyaa…
Bir hafta daha dedi doktorum, gözlerim doldu ağladım muayene masasında, bir hafta daha suya girmek yasak.
İnsan sevdiği şeylerle imtihan olurmuş hamdolsun.
Bir haftada gelir geçer değil mi sevgili günlüğüm geçmez, geçmiyor dediğimiz ne günler geçti, buda geçer ya huu.
Yüzümü arıyorum, yüzümü;
Yüzümü göreniniz var mı?
Kara kaşımı, kahverengi gözlerimi;
Boyumu, posumu, kulaçlarımın uzunluğunu değil,
Ruhumu göreniniz var mı?
Dut yemeden gidilir mi Datça’dan sevgili günlüğüm hımm✍🏻
Yere düşmeden nereden bulacağım o kısmını bilmiyorum.
Efendim?
Manavdan mı al dedin; ah benim canım günlüğüm öylesi her manavda var; gel gelelim yere düşmeden dalından narince alıp yiyebilmek…
Bir dut ağacım yok şu gelip geçici dünyada hale bak; beton duvarların olsa, dört tekerlekli aracın olsa ne fayda!
Sen hiç bir dile aşık oldun mu sevgili günlüğüm✍🏻
Hey toi; derken diğer kelimeleri hey toi’nin yanına yazarken, geçtin mi kendinden?
Tam kalemi defterin üzerine bırakıp; bu ne arkadaş! Bu nasıl zor bir dil derken, dil uzandı mı yüreğinin derinliklerine?
Yüreğim sıkıştı bu aralar
Ne olur
Ne olur biri çıksın
Güzel şeyler anlatsın
Guguk kuşlu masallar
Kırmızı rugan pabuçlar
Yeryüzü, gökyüzü gibi hayatlarımız sevgili günlüğüm✍🏻
Seninle, benim hayatlarımız içiçe olduğu için ne demek istediğimi anlamışsındır.
Çoğu zaman cevap vermeni istiyorum, cevap veremeyeceğini bile bile bekliyor gibiyim, iş işte benim ki… Yazmadığım günlerde yokluğunu nasıl hissediyorum anlatamam. Kuru yalnızlığa gömülüyorum sanki ve sanki üzerime toprak atıyorlar, boğuluyor nefes alamıyorum yazamadığım günlerde.
Başka bir duygu bu… Tarifi mümkün olmayan duygu.
Helâl olsun bize, bir de sevgili günlüğüm✍🏻




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!