Hücredeki Düş Şiiri - Abdurrahman Taşin

Abdurrahman Taşin
16

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hücredeki Düş


Ey derviş bana ötesini anlat.

Tutsaklığımdan ötesini

Beni benden alan gecenin ötesini

Anlat hadi benden gerisini

Gidilecek bir yol var mıdır?

Kafana esti mi yürüdüğün bir yol

İnsanların suratlarını çarpa çarpa,

Kollarını yara yara çılgınca yürünecek bir yol

Ve yahut, öfkeli değil de mutluca, gülümseyerek

Huzuru iliklerine kadar hissederek

Mücadele edecek bir yol var mıdır?

Ey derviş!

Benim mabedimde yoktur.

Gidilecek bir yol

Engebeli ve yorgundur zaman.

Bir o kadar da ilkel.

Ayaklar yürümez akıllar yürür.

Düşünceler yürür şuursuzca.

Ey derviş anlat bana

Çiçekler var mıdır?

Baharda mı yeşerir toprak?

Yediveren mi derler Diyarbekir güllerine?

Ve rengarenk gülümser mi güneşin ardından

Barut kokusuna rağmen

Gülümseme duyulur der içimdeki şair.

Sahiden ey derviş!

Çiçekler güler mi?

Gülünce hüzünler de gider mi?

Hadi anlat!

Gider mi hüzünler?

Bizim yaralarımızı astığımız bir duvar vardır.

Bazen seyredince çiçekleri düşlerim

Hangisine benzer bilemem.

Kokusu gülümsetmez .

Hüzünler de hiç gitmez burada

Ey derviş güneş doğar mı?

Karanlığın üzerine beyaz bir gelinlik gibi,

Sahiden, şafak dedikleri yerde,

Tam üşürken, tam da bitmişken umutlar

Doğar mı güneş?

Hadi söyle doğar mı?

Ben en çok güneşin aydınlığını severim.

Gerisi fayda veremez bana

Üşüyen yüreğim ısınmaz çünkü!

Ey derviş susma anlat hadi.

Beni en çok susuşlar yaralar

Sen susarsan

En büyük darbe olur

Hücremdeki direnişe.

Susma anlat hadi

Havalar nasıl peki?

Yağmur yağar mı? Memlekete

Islatır mı aşıkları?

Yağmur nedir bilir misin?

İçimdeki şair der ki

Adem ile Havva’nın göz yaşlarıdır.

Altında yürümek öylesine kutsaldır.

Yoksa kar’ mı yağar?

Beyaza bürünür her yer

Karanlık nedir bilmez gözler.

Çocukların eğlencesi olur.

Ya da göründüğü gibi değildir ha!

Üşütür düşleri donar tüm uzuvlar

Ayaz vurur sonra babaların emeklerine

Üstüne bir de zemheri.

İçimdeki şair zılgıtlar da dondu der.

Üşürse bir medeniyet

O zaman her yer hücre, her yer kapan olur

Benim gönlüme düşen kar üşütmez

Benim üstüme yağan yağmur da ıslatmaz

Peki nedir üşüten?

Yüreğimiz neden ıslaktır?

Sessizliğin uğultusu mu?

Demir parmaklıklar mı?

Ey derviş hadi anlat bana

Çocuklar mutlular mı?

Gülüp oynarlar mı?

Caddeler de parklarda koştururlar mı?

Yoksa onlarda mı mutsuz?

Araba kornaları mı böler cıvıltıları?

Yoksa bombalar mı?

Anlat hadi.

Daha mı kötüsü yoksa!

“Bombalar oyunları bölmez, öldürür”

İçimdeki şair;

“Gözleri, yoksul çocuklarla doludur ülkem” der.

Çocuk gülüşleri hayatın damarlarıdır.

Onlar atmazsa geriye hiç bir şey atmaz.

Benim mabedimde en güzel şey nedir bilir misin

Parçalanmış çocuk cesetleri görmemek?

Ey derviş!

Hadi özgürlüğü anlat, yaşamayı anlat

Benim düşlerim kadar güzel midir?

Alabildiğince gözler,

Yeşil bir deniz düşlerim.

Mavi bir sandalda mutluluğa yelken açarım.

Bir türkü söyler güneş

Ben kemanıma sarılırım.

Nakaratım özgürlüktür.

Mevsimim şafak!

Yolum sevdayadır

...

Ve

İşte tam o esnada...

Orta yerinden vurulur her şey!

İkiye bölünür uykularım

Gerçek ya da yalan

Ak ya da kara

Ortası yoktur hiç bir şeyin

Sadece

Ortasından vurulan bir dünya vardır.

Abdurrahman Taşin
Kayıt Tarihi : 23.12.2022 22:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdurrahman Taşin