25.01.09
Birkaç hücrem hastalandı galiba
Olmayacak şeyler geliyor aklıma
Unutamıyorum yaşadığım acıları
Kırk yıldır biriktirmişim boşu boşuna
Görevi, istediğimi unutturmak olan
Hücreler eğittim beynimde
Biriktirmek istemiyorum 
Gereksiz bilgileri belleğimde
Bazen unuttuğumu sandıklarım
Gökkuşağı gibi gülümsüyor yüzüme
Hatırlamak zorunda olduklarım
Saklambaç oynuyorlar 
Sis perdesinin ardında sinsice
Belki bir yerlerde iyilik yapmışımdır birilerine
Sanki bröve verecekler unutmak lazım en hızlı şekilde
Zaten, unutulanı makbuldür iyiliğin
Unutamıyorsan vardır bir beklediğin
Planlı kötülüklerden çok zarar gördüm
Kinimi, öfkemi ilmik, ilmik sabırla ördüm
En büyük zararı kendime verdim
Düzenim bozuldu günlerim kördüğüm
Arapsaçı kördüğümlerden üreyen
Ne atkıydı, nede ellerimi koruyacak eldiven 
Zehirli ve karanlık kuyulara iniyordu,
Sinirden gergin bir merdiven
Ürettiğim kadar inmişim karanlığa
Zehride solumuşum bu kuyularda
Akıllı bir hücrenin yardımıyla
Tırmandım hayat tecrübesi sayarak
Zehirli kuyudan dışarıya
Arada öksürtüyor soluduğum zehir 
Onu da atlatıyorum dostların yardımıyla
Sevinçten ağladığımı hatırlamıyorum ama
Mutluda olmuşumdur unutsam da ara sıra 
Üzüntüden gözlerimin dolduğunu
Hatta birkaç damla yaşın
Amaçsız ve kendi halinde
Utandırsa da biraz beni
Yanaklarımı ıslattığını hatırlıyorum
Gözyaşlarından utanmak 
Acayip bir duygu geliyor şimdi
Sanki utanan ben değilim de
Başkasıymış gibi
Hüznün sebebi başarısızlık ise
Gözyaşları da başarısızlığın tescili gibiyse
O zaman utanır insan gözyaşlarından 
Ya da utanmalı gereğini yapamadığından
Elveda demeden bırakıp gidenlere
İstemeden toprağa girenlere de üzülmüşümdür kendi kendime
Yapacak bir şeyim olmadığını bilmek
Üzülsem de rahatlatır beni su serper yüreğime
Beni ben yapan 
	ellerimdir, gözlerimdir, yüzümdür…
				acı tatlı ne varsa 
yaşayarak biriktirdiklerimdir
					
Biriktirdiklerimi isteyerek silmek
	hiç yaşanmamış kabul etmek
		beni benden çalarak eksiltmektir
				acizlik içinde gidilen gelecektir
İş birliği içinde çalıştığımız
Unutturmakla görevli hücrelere
Göreviniz sona erdi
Unutmak istemiyorum anılarımı dediğimde
Sıradan bir beyin hücresi olmak zor geldi onlara
Başladılar gerekli gereksiz her şeyi unutturmaya
Bazen şaşarım aklıma
Muzip bir hücre düğmeye basar
Takılır aklım düzenin kuruluşuna
İnsanlar yemeksiz yaşayabilseler
Savaşacak ne bulurlar acaba
Bir lokma ekmeğe gerek yok artık
Geriye kalıyor bir hırka
Kreatör terziler 
Ordu komutanı olurlar bu durumda
Küçük orduların iğnesi
Gelişmişlerin çuvaldızı olur 
Birbirlerine batırmaya
Bilimin ilerlemesi mutlaka yavaşlardı
Yinede bulurdu insanlar
Nükleer bombayı da
Kimyasal silahı da
Mayını da hatta fosfor bombasını da
Bulurlardı ama birkaç bin yıl sonra
Birde para meselesi var
İhtiyaçtan bulmuş parayı Lidyalılar
Parayı da kaldırmak lazım ama
İnsanların ruh dünyası alt üst olur
Kıyamam insanlara
Çoğu paraya tapıyor
Farkında olmasa da
Hayalimizdeki ütopik dünyada 
Yemek yemiyor ya insan 
Birde hiç uyumasa
Sabahlara kadar
Muhabbetin belini kıracağını sanma
Sıkıntıdan kendisi patlayacağına
En acilinden patlatır bombayı da
Yemek yok, uyku yok 
Yani aslında 
Gelecek telaşı yok
Bir evin ikide elbisen varsa
Hava da sıcaksa 
Savaşa gerek yok sanma
Bu dünyada olduğu sürece
İsrail ve Amerika 
Sinyaller gelmeye devam ediyor beynimden
Sanırım aynı muzip hücreden
Erkeksen yalanı kaldır dünyadan
Yalakalığı kaldır
Siyaseti politikayı kaldır
Korkuyu kaldır gücün yetiyorsa
İhaneti iftirayı yok et ya da
İşte sen kaldıramadıklarınla yaşamak 
Bunlardan biri yüzünden
Öleceksin hastalanarak
Ölümü kaldır demeyeceğim sana
Bunları kaldırmadıkça
Dayanamam sonsuza dek yaşamaya
Boş ver dünyayı değiştirmeyi
Değiştir sen şu hasta hücrelerini 
Daha güzel olur her şey
Herkes senin gibi yapar belki
Bahattin Çakılkaya
Bahattin Çakılkaya
Kayıt Tarihi : 5.10.2021 16:02:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!