Geçen hafta boşverme hoşgör hayatı dedik. İyi güzel de herşeyi hoş görmek, doğru mu? Bazılarınız hoşgörüsüzlüğü de mi hoşgörelim? Hayır, bana göre. Neden mi? Çünkü insanoğlunun içinde BEN vardır. O BEN, insanın kişiliğinin özünün bir parçasıdır. Yaşanılan olumsuzlukları kendi süzgecinden geçirip hoş görebilir. Ama hoşgörüsünün istismar edildiğini farkettiği an, bakış açısı değişir. Bir başka insan oluverip karşımıza çıkar. Hoşgörüsüz davranışı asla hoşgörmez. Görürse; anlarız ki o kendine özgü duygularını köreltmiştir.
Karşımızdakine saygımız, onun bize gösterdiği saygı kadardır. Karşımızdakinin yaptığı saygısızlığa göstereceğimiz saygı; kendimize olan saygısızlıktan başka bir şey değildir.
Duygularını bastırarak, kendine eziyet çektirmekten başka ne olabilir.
Karşındaki; edepsiz, uygunsuz, kırıcı, aşağılayıcı, ve toplum içinde kişiliğini rencide edici davranırsa; senin hoş görmen beklenemez. Kimsenin hoşgörmesi beklenemez.
Hangi kurumda, işte veya hangi yerde olursak olalım.; Saygı bekliyorsak karşımızdan, biz de onlara saygı gösterelim. Kişilerin haklarına, duygularına saygılı olalım. Çünkü aynı davranışı da onlardan beklemenin hakkımız olduğunu bilerek.
Öyleyse arkadaşlar, hoşgörüsüzlüğü hoş görmeyip böyle davranan insanları BOŞ görelim.
Cengiz ÇETİK
Kayıt Tarihi : 19.12.2006 18:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bazı insanların, ne olursan ol, ne yaparsan gel, sana hoş görülü bakıyoruz diyerek çıktığı yolda, bu gün insanlığı kana bulayanlar, kanlı elleriyle geliyor ve gidiyorlar. Dolayısıyle bu tutumlar, hoşgörü olmaktan çıkıp, olsa olsa zulmü/zalimliği desteklemekten başka birşey olamaz.
İnsana düşen görev, kendini ve yaratılmışları korumak, varlıklara verilen özgürlüklere uzanan elleri kesmektir. Her kim ki, insanın özgürlüklerine uzanan ele hoşgörü ile bakıyorsa, zulüm içindedir.
Sultanların ve kankusan imparatorların gölgesinde, onlara ses çıkarmadan, yapılan bütün haksızlıklara, yanlışlıklara ve kötülüklüre hoş görüyle bakmak, mazlum insanların haklarını çiğnemektir. Kim mazlum insanların haklarını çiğniyor, çiğneyenlere ses çıkarmıyorsa, ses çıkarmayışını hoşgörüyle tanımlıyorsa, zalimlerin ta kendisi olmuştur.
TÜM YORUMLAR (2)