Hatırla nasıl da "Seviyorum" derdin. Sarılıp öperken saçlarımı nasıl da içine çekerdin.
Ellerimi tutan ellerin nasılda sıcacık olurdu ya, gözlerime bakan gözlerin... Gözlerinde defalarca kez inşa ederdim tüm mutlulukları.
Şimdi gözlerin gözlerimden kaçar oldu. Dilin adımı anmaz oldu.
Ellerinde ellerimin sıcaklığı yok.
Teninin kokusu bile yabancı bana.
İki ileri bir geri yaşanmaz ki hayat; ya git sevdiğim, ya da tamamen gel.
Arada derede kalmasın sevdamız.
Ya sevmeli insan ya da ardına bile bakmadan çekip gitmeli.
Beni her seferinde kendine çekip daha hızlı itişinin adı ne?
Biliyor musun, hiç kızmıyorum sana.
Ben kendime kızıyorum, seni koyduğum yere kızıyorum.
Değmezmişsin.
Dilimin ucunu ısıran kelimeler kurmak istemiyorum sana.
Adının yanına yakışan o kadar çok sıfat var ki, engel olamıyorum dilime.
Ellerim kılıcını çekmiş savaşçı sanki. Dudaklarımdan nefret akıyor.
Gözlerim daha şimdiden kazmış mezarını.
Galiba bittin bende.
Sana söz veriyorum sevgilim.
İçimde sana dair tek bir sevgi kırıntısını bile bırakmayacağım.
Çünkü sen beni ve sonsuz sevgimi hiç hak etmedin.
Şimdi gözünün gördüğü, kalbinin bildiği ve ayaklarının seni götürdüğü en son yere kadar yolun var.
Hani bana dedin ya, gözlerimin içine son kez bakıp giderken, "kendine iyi bak" diye...
Ben neyi öğrendim biliyor musun?
Bazı erkekler adam doğar, bazıları zorlasan da adam olmaz.
Zorlama artık ve hoşçakal.
Bu sana son sözüm: keşke serserice değil, adam gibi sevseydin beni.
Keşke.
25.06.2024 16:16
Kayıt Tarihi : 25.6.2024 16:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!