Hoşcakal Şiiri - Yorumlar

Zümrüdü Anka
292

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

Karmakarışığım şimdi , ne desem nereye gitsem bilmez bir halde yüzümü rüzgara dönüp balkondan aşağıda bıraktığım hayatı seyrediyorum. Seyrine dalmayı bıraktım, geçen arabaların rengine , plakasına takılıyor yüreğim acaba diyorum gelir mi , buradan geçer mi ben bunu gözlerimle görür müyüm? Sanırım olanlardan sonra bu imkansız . Saat beş sularında bitti demiştim. Bitti geri dönüşü yok bunun çünkü dayanamıyor artık yüreğim onun ördüğü duvarlara dokunmaya. Yoruldum ve yüreğimdeki tüm kelebekler birer birer öldüler. Doğum günü için aldığım hediye daha bugün geldi. İnternetten sipariş verirken hata almıştım ve o an almamam gerektiğinin farkında olarak ısrarlı bir şekilde her verdiği hatayı yok sayarak devam etmiştim. Ve son hoşçakal sözümüzün ardından gözüme kargonun kutusu ilişti. Ne yapmalıydım. Elimde tutarak hergün kahrolmak yerine ona götürüp teslim etmeyi düşündüm. Çok gelgitler yaşadım ne yapmam gerektiği konusunda. Ben herşeyi bilerek bir kez daha veya son bir kez daha görebilmek için almıştım sanki onları. Daha aylar vardı doğum gününe. Ve yaptığımın arkasında durarak taksi çağırıp gitmeyi düşündüm denedim taksi çağırma programı da hata verdi. Kartonu açıp son kez baktım ait oldukları yere teslim edilmelilerdi. Ve bendeki bir kaç eşyası ve aldığım maske ve keçi boynuzu pekmezlerinide içine koydum. Poşeti aldım elime ve yarım saat önce engellediğim telefonu tüm sosyal hesaplarını düşündüm , sonra ortağını aramayı ona vermeyi. Onun engellerini kaldırıp ona durumu izah edip kutuyu vermeyi. Derken yola çıktım yanımda hiç para yoktu gidip para çektim ve taksi beklemeye başladım. Taksi gelmedi uzunca bir süre ters istikametten taksi durdurdum ve iş yerinin caddesini söyledim. Yakın mesafe oluşu taksici amcayi pek memnun etmemişti. Kusura bakmayın dedim taksi gelmediği için ters istikametten çevirdim sizi. Sonra sigara içebilir miyim dedim hayır dedi. Taksinin sol tarafına geçtim kutuyu sağıma aldım. Sonra yokuşu alttan mı taksiyle çıkmalıyım yoksa üstten mi aşağıya inmeliyim diye düşündüm ve üstten aşağıya inerek etrafı gorebilecegimi düşünerek yolu tarif ettim.taksinin sağına geçerek kartonu soluma aldım ve gelmiştik bekler misiniz dedim geleceğim. İnmeden etrafa bakındım sorun olabilecek bir durum yoktu. İçeriye girdim ve şaşırdı elimdeki poşeti bıraktım. Doğum günün için almıştım bende kalmasın dedim , gözü kartona ilişti ve patpat poşete sarılı olan pekmezlere. Pekmezler vardı birde dedim. Ayric maske de koymuştum. Onun için alınan henüz ona verilmeyen ne varsa . Gözünün içine baktım ve ne diyeceğimi bilemeden görüşürüz diyerek ayrıldım. Çıkıp hemen taksiye bindim ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmeden. İlk önce dün kendini asıp giden Şenol'un ailesinin yanına mi gitmeliydim bilemedim sonra bu halde onlara umut olamayacağımı düşünerek ve evi ne halde bıraktığımdan emin olmadığım için beni aldığı yerin ismini söyledim. Sonra Annemin bulunduğu mezarlığı , mezarlığa yaklaşınca oradan da vazgeçtim ve eve gitmem gerektiğine karar verdim. Yüreğim ağzımda gibiydi. Ellerim titriyordu. Yüreğim sanki buz kesilmişti. Onun iş yerinin kapısından çıkınca sanki herşeyi ben onunla bırakmış gibi ayrıldım oradan. Yokuştan aşağı inip söylediğim istikamete döneceği sırada Ahmet Kaya'nın Doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce çalıyordu bir an inanamadim tekrarladım içimden , izin vermediğin doğum günün , göremeyeceğim kutlayamayacağım doğum günün kutlu olsun dedim. Bir an videoya almak istedim. Sonra ondan da vazgeçtim ellerim titreye titreye dinlemeye devam ettim parçayı. Ve eve geldim yüreğim ağzımda nefes alamıyor gibiydim. Baktım boş boş camdan dışarı ne yapmalıydım şimdi. İyi ki bir yere gitmemişim balkon ,cam her yer açık. Sonra yatağıma uzandım ve uyuyabilmeyi diledim. Telefon da kulağım ama ses yok. İstese bir şekilde ulaştırdı biliyordum. Demek ki istemedi. Sonra aldıklarımın fotoğraflarını çektim kimlere ait olduklarını yazacaktım. Ona aldığım yağmurluk küçük gibiydi ama değiştirmeye zamanım olmayacağı için o öfke ve kızgınlıkla teslim etmek istedim. Sonra eğer olmazsa istersen değiştirebileceğimi yazacaktım ama düşündüm ve artık benim sözlerimin düşüncemin onun yanında bir ehemmiyeti olmadığına karar verdim. Ben ona teslim etmiştim artık gerisi ondaydi isterse çöpe atardı. Bıraktım oluruna tam da onun istediği gibi. Birbirimize zaman verelim demişti , kafamızı toplayalım hiç gerek yok diyerek kestirip atmıştım çünkü çok yorulmuş ve korktuğumla sınanmaya karar vermiştim. Ne olacaktı şimdi düşünmekten kaçıyorum. Oturmuş balkonda her araba ışığında yüreğimin çırpınışlarını , gözlerimin bebeğinde ki karamsarlığa karşı oturmuş bekliyor ve yaşadıklarımı unutmak istemez gibi yazmaya devam ediyorum. Sanki hislerim , korkularım, üzüntüm , sevgim, öfkem, kızgınlığım ve yalnız kala kalan gölgem hiçbir yere sığmayacak gibi. İçimdeki savaş beni talan etti. Yine de bir umutla bekleyişim yok mu ? Gelmeyecek anla bunu!

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta