(Ben senin; “Mutlu son’la biten hikayen olamadım” sevgili! ..)
Mutluluğun formülü “çok sevmek” değilmiş! ... Acı çekmek demekmiş sevmek….
Anladım ki; gerçekten mutlu olmak istiyorsan “seni sevenin” değerini bilecekmişsin! .. Buymuş tek ölçü! ..
“Seveni severek” yakalanırmış “saadet” dediğin… Sevenin sevgisiyle “hal” olmak, hatta “hemhal” olmak gerekmiş… Belli ki yetmemiş seni sevmek, belli ki yetişememişim sana ben… Hani ölürcesine söylemeni beklediğim, fakat senin söylemeye bir türlü cesaret edemediğin ve söyleyemediğin “söz” vardı ya! ..
Kim bilir “belki” kalabalıklar arasından “biri” kulağıma fısıldar bir gün, “Seni seviyorum, çok seviyorum” diye… hani olur ya! ..
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla