Hoşça Bak Zâtına Kim Zübde-i Âlemsin Sen

Şeyh Galib
16

ŞİİR


209

TAKİPÇİ

Hoşça Bak Zâtına Kim Zübde-i Âlemsin Sen

Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın sen
Gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvâmsın sen
Rûhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin sen
Sırr-ı Hak’sın mesel-i İsi-i Meryem’sin sen

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanma
Merciin Hâlik-i eşyâdadır eşyâ sanma
Gördüğün emr-i muhakkakları rü’yâ sanma
Başkasın kendini sûretle heyûla sanma
Keşf ile sâbit olan mâ’niyi dâ’vâ sanma
Hakkına söylenen evsâfı müdârâ sanma

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

İnleyip sırrını fâşeyleme ağyâra sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
Değmesin âhların kâkül-i dildâra sakın
Sonra Mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
Arz-ı acz etmeyesin yâreden ol yâra sakın
Bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Sendedir mahzen-i esrâr-ı mahabbet sende
Sendedir mâ’den-i envâr-ı fütüvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
Ma’rifet sende hüner sende hakiykât sende
Nazar etsen yer ü gök duzâh u cennet sende
Arş u kürsiyy ü melek sendedir sende

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Hayftır şâh iken âlemde gedâ olmayasın
Keder-âlûde-i ümmîd ü recâ olmayasın
Vâdî-i ye’se düşüp hiç ü hebâ olmayasın
Yanılıp rehrev-i sahrâ-yı belâ olmayasın
Âdeme muttasıl ol tâ ki cüdâ olmayasın
Secdeler eyle ki merdûd-i Hüdâ olmayasın

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Merk-i hâtif gibi bu kayd-ı sivâdan güzer et
Erişen hâr u hasa âteş-i aşkı siper et
Dâmenin tutmaya âsâr-ı alâyık hazer et
Şems veş hâhiş-i Munlâ ile azm-i sefer et
Sâf kıl âyineni kâbil-i aks-i suver et
Hele bir cem’-i havâs eyle de Gâlib nazar et

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Şeyh Galib
Kayıt Tarihi : 23.7.2000 11:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Emin TÜRKER
    Mehmet Emin TÜRKER

    Bu tarih kokan güzel şiirleri bizlerle paylaştığınız için teşekkürlerimi sunuyorum...

    Cevap Yaz
  • ALİ İĞİDİRLİ
    ALİ İĞİDİRLİ

    AYETİ CELİLEDE YÜCE MEVLA BUYURUYOR'BİZ İNSANI EN GÜZEL SURETTE YARATTIK VE ONU AŞAGILARIN AŞAĞISINA ATTIK' ZİLZAL SURESİNDE
    MÜBAREK ŞEYH GALİP HAZRETLERİ İNSANA ASLINI HATIRLATIYOR ,AŞAĞILARIN AŞAGISINDA KALMAMASI GEREKTİĞİNİ DÖNÜŞ YOLUNU ANLATIYOR.TASAVVUFTAN ANLAMAYAN YORUMCU NEFİSLE YORUM YAPARAK BU MÜBAREK İNSANIN NE ANLATMAK İSTEDİĞİNİ ANLAMADAN ATIYOR.

    Cevap Yaz
  • Gizli Öznelerin Şairi
    Gizli Öznelerin Şairi

    ah insan ah!
    ne garip bir varlıksın sen!
    sağa sola meczupluk cahillik küffarlık münafıklık ve nice kötü zan ve sıfatları sepet sepet dağıtırsın da kendi nefsine tek söz edip bir sıfat yakıştırmazsın..

    ah insan ah.
    ne de ahmaksın sen!

    Cevap Yaz
    Cihat Şahin

    Menfi ve müspet sıfatlar, her beşer/insan için geçerlidir. Çünkü insan peygamber bile olsa bu gibi amelleri yapmaya müsait ve müstaiddir. Allah, insana beşer yani bi-şer (şer işlemeye müsait varlık) ismini verirken "Peygamberler bundan muaftır" dememiştir. Kur'anda bunun böyle olduğunu anlatan yüzlerce ayet-i kerime vardır. Mesela Yusuf -a.s- Yusuf suresinde aynen şöyle der: " BEN NEFSİMİ ASLA TEBRİE ETMEM( GÜNAH İŞLEMEZ DEMEM). ÇÜNKÜ BÜTÜN NEFİSLER/KİŞİLER EMMAREDİR. ( GÜNAH İŞLEMEYE MEYİLLİDİR). RABBİMİN MERHAMET ETTİKLERİ (KORUMA ALTINA ALDIKLARI) MÜSTESNA."

    Yine, Resulullah -s.a.v- için de Kur'anda "ABESE" suresi ve "TAHRİM" suresi gibi surelerde ve daha başka surelerde azarlama ve ikazlar vardır. Dahası: Yunus peygamberin ceza olarak balığın karnına düşürülmesi malum ve meşhur bir olaydır. Nuh Nebi de bazı yanlış ifadeleri yüzünden azarlanmış peygamberlerdendir. Hakeza... Demem o ki: bizler bu hayra ve şerre müsait ve müstaid varlıklar olarak yaratılmışız ve ekseriyetimiz de ne yazık ki hayırdan çok şer işlemeyi tercih ediyor. Biz bundan bundan muafız demedik, sadece umumi ahvali nazara vermek istedik ki, bunlar zaten, daha önce de belirttiğim gibi Kur'anda yüzlerce ayette ayan beyan dile getirilmiştir.

    Hal keyfiyet bu minvalde iken, benim kendi nefsimi temize çıkarmam nasıl söz konusu olur ki? Bu iddiayı dile getiren şair ya da şaire eğer fakirin şiir sayfasına tenezzül edip de bir baksa idi, nefsimi kınayan şiirlerin ne kadar da çok olduğunu aynel yakin müşahede edecekti.

  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Şeyh Galip denen zat da, daha önce de hülasa ettiğimi gibi, Vahdet el-vücut felsefesini kabul eden ve kendisini -haşa ve kella- Allah'ın bir parçası sayıp kutsallaştırmaya kalkan bir meczup tasavvufçudur. Daha Kur'anda geçen tabirlerin manalarını anlamaktan bile aciz olduğu halde, o muhkem ayetleri müteşabih ayetler yerine koyup, acayip manalar yüklemeye kalkan birisidir. Mesela: Arş Allah'ın, kaniatı yarattıktan sonra üzerine kurduğu ve sekiz meleğine taşıtığı bi- misal tahtının adıyken onlar buna yanlış mana vererek kainatın tavanı olarak lanse etmeye kalmışlardır. Yine, Kürsü, Allah'ın tahtının önüne koyduğu ve kendine has, ayaklarını bastığı ve de genişliği kainatı dıştan ihata edecek azamette olan bi-misal eşyanın adı iken onu da manası meçhul bir hale dönüştürmüşlerdir. Bütün bunlar ve bahsi geçen mevzuların gerçek manaları ve mahiyetleri, Kur'anda yüzlerce ayette en bariz bir ifadeyle ve de herkesin anlayacağı bir şekilde beyan edilmiştir. Dileyen oraya baksın ve gerçek tevhidi sapık mutasavvıflar ve onların meczup müridlerinden değil, sadece ve sadece Kur'anın beyanlarından öğrensin.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Şeyh Galib