Hoş gelsin, sefa gelsin, bu barış halkımıza

Abdurrahman Yıldız
440

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Hoş gelsin, sefa gelsin, bu barış halkımıza

Teoman ve Dimitri Bingöl ücralarında
Biri öğretmenimdi, altmışlı yıllarında
Bu iki Rum asıllı Türk'çü kesildi orda
Amaç huzuru bozmak, halkı ayaklandırmak
Devlete düşman edip, parsaları toplamak

Hafta tatillerinde dolaştılar sokağı
Zazaca konuşanlar çokça yedi dayağı
Ağza acı biberler yandı diller bayağı
Böyle Türk'lük olurmu, oynandı bu oyunlar
Laiklik kartı ile, dolduruldu zindanlar

Kendi tebaasına dürüst değildi devlet
Sağa sola bölündü, kardeş yaşayan millet
Buda bölemeyince, buldular başka illet
Kafatasçı marifet doğurdu Kürt'çülüğü
Akıllı davranmadık, bozamadık büyü'yü

Neredeyse kırk yıldır gitti nice fidanlar
Bu savaşa dur dedi, merhametli vicdanlar
Evladı şehid olan bağrı yanık analar
Hala yürek kanarken, bu işe el atıyor
Olanca avazıyla, barışı haykırıyor

Kürt'ten rahatsız olan, Türk'lere rastlamadım
Türk'ten rahatsız olan, Kürt'lere rastlamadım
Irkçı promilleri onlarıda saymadım
Kardeş kardeş yaşamak, dururken bu savaş ne?
Bırakın kışkırtmayı, savaştan kazancın ne?

Bakın neler olacak bu savaş son bulursa
Teröre giden para elde artı kalırsa
Milli ekonomiye bu meblağlar akarsa
Herkesin işi aşı, olacaktır inanın
Bugün fakir olsanda, kaynayacak kazanın

Avrupa'ya bir bakın, ülkeler birleşiyor
Gücünü birleştirip, hepsi zenginleşiyor
Bizde kardeş kardeşin, kuyusunu deşiyor
Ne olduki bizlere, gafletten uyanmadık
Açılan yaraları, sevgi ile sarmadık

Devlet işe el attı, çözüme akil kattı
İl, ilçe dolaştılar, halk derdini anlattı
Milletin desteğiyle orta yolu bulmaktı
Üzülmeğin ey dostlar, halkımız hata yapmaz
Bundan sonra fitneye, asla papuç bırakmaz

Herkes barış diyorken, savaştan söz edemem
Elde güvercin varken, yok kargadır diyemem
Artıları görürüm, HAKK'ı inkar edemem
Kan yerine gül koksun, dağlar ve ovamıza
Hoş gelsin, sefa gelsin, bu barış halkımıza

Konya 19.04.2013

Abdurrahman Yıldız
Kayıt Tarihi : 19.4.2013 05:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


1962 veya 1963 yıllarıydı, Teoman ve Dimitri Bingöl'ün Solhan ilçesine öğretmen olarak tayin edilirler. Bu iki rum asıllı öğretmenler kasıtlı olarak cumartesi ve pazar günleri mahalleri dolaşarak dışarda anne babasıyla veya birbirleri arasında zazaca konuşanları sokak ortasında dövüyordular, veliler bu çirkin oyunun farkındaydılar, dertlerini kime anlatacaklardı, yetkililer onlardan daha fazla o halka düşmandılar. LA HAVLE VE KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYÜL AZİM diyerek sabırlarını artırıyorlardı. Pazartesi günleri İstiklal marşı ve andımızı okuduktan sonra, ispiyoncu talebeler bunlara birer isim listesi uzatırlardı. Onlarda o isimleri merdivene çağırıp en acı biberler ile ağızlarını doldururlardı. Bazen eve dönünceye kadar a acılık dillerimizden gitmezdi. O gün oynanan o oyunları hatırladıkça bu şiirimde o konuyada değindim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hanım Gemiciüzel
    Hanım Gemiciüzel

    yürek kaleme saygıyla tam puan listemde usta kaleme saygılarımla ilhamınız coşsun çağlasın

    Cevap Yaz
  • Aside Melek
    Aside Melek

    türkiyedeki terörün tarihçesi ve yitirilenleri acıları öyle güzel dile getirmişsiniz ki..evet bu barışı en çok şehit yakınları değerini bilir.. birde taze yiğitleri olup derdine düşen bilir.. çokk yiğit gitti bu ülkede vatanı için.. ucuz görülmemeli bu canlar.. yetsin denmeli ..ama ülkemiz için olmazsa olmazlarımızdan geçilmeden.. mevla hayreylesin bu süreci..amin.. kaleminiz daim olsun abdurrahman bey..tebriklerimle..çok güzeldi gerçekten..

    Cevap Yaz
  • Eşref İnanç
    Eşref İnanç

    üstad hakikatları her zaman olduğu gibi yine dile getirmişsiniz.Selamlar saygılar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Abdurrahman Yıldız