..........Yuvarlak tahta yüzeylere kazınmış sayıların dolu olduğu, üstü yıldızlarla süslü bez torbadan, tombala torbasının işçinden sırayla çekiyordu sayıları. 2 dedi önce. Oyunun ortalarındaydılar.Sonra parmaklarının minik yuvarlaklar arasındaki gezintisini sonlandırıp 89, son bir hamleden sonra da 49 diye seslendi … O anda yerinden fırladı çocuk TOMBALA… diye bağırdı…
Heyecandan yanakları kızarmış, parlayan gözleri sevinçle ışıldıyordu….….
Az önce kaçırdığı birinci ve ikinci çinko için üzüntüsü silinmişti, unutmuştu bile..
.........Tombala yapanın ödülü kocaman bir dilim pasta ve oyuna katılan katılmayan herkesle kucaklaşma, bir de evin annesinin aldığı ve içinde ne olduğu bilinmeyen hediye paketlerinden bir tanesine sahip olmaydı….
Fırladı yerinden.. Ortada döndü döndü… Zıpladı havaya var gücüyle yerçekimini yenmeye çalıştı….Coşkusunu, gülümsemeyle izleyen aile bireyleri şansı için kutladılar onu…
Herkesle tek tek kucaklaştı…Öptü sarıldı onlara.. Tabağa konan pastasını aldı eline.. az önce yemeklerini yedikleri masanın üzerine bıraktı….. Kendine verilecek paketi merak ediyordu….. Uzatılan hediye paketini heyecanla açtı… Kocaman bir dünya çıktı paketten.. elindeki kocaman haritalı küreyi kaidesinin üstüne oturttu.. Tabandaki düğmeye bastığında dünya ışıklandı.. Ekseninde dönerken ışıklı küre, notalar odanın duvarlarına çarpmaya başlamıştı….Aynı anda evin ışıkları söndürülmüş…. tüm aile bireyleri:
Hoş geldin yeni yıl…. Dünyamızın üstünde yaşayan tüm canlılar adına, ailemiz adına..diye hep bir ağızdan notalara katılmaya başladılar sesleriyle….
Torbadan bizim için çıkan dünyamızın sayılı yıllarından 2009 kondu avuçlarımıza varsayalım….avuçlarına alamayanları anarak….!
Şansı bol,kendimiz için istediklerimiz yanı sıra, insanlarımız için umutları barındıran,
Sevginin çemberiyle sarılmış.. insanların canının yanmadığı
Özlemlerin en azını içermesini dilediğimiz. Bir yılın günleri avuçlarımızda. Birer birer tükenirken 24 saatler..
ülkemizin aydınlık günlerine ….
Her tür karanlık oyunlardan arınmış..
Toprakları peşkeş çekilmeyen …
İnsanları kimseye muhtaç olmadan el avuç açmadan….
Krizlerin bizi teğet geçtiği…!
Teğet geçerken insanların cinnet geçirmediği……
Savaşların körüklenmediği, çıkarların depolanmadığı günler…..
Tüm çocukların ışıklı, aydınlık dünyaları kucaklayabildiği….
Büyüklerin gönüllerinde sevdaların yaşatıldığı …..
364 gün, artık saatlerinle.. Hoş geldin 2009……
Kayıt Tarihi : 1.1.2009 17:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yıldız Özdemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/01/hos-geldin-2009.jpg)
O tarihin son gecesinde bir araya gelen ve öyküleri yukarıda sunulan insanları,evrenin çelişkilerini kavrayanlardan bir katre olarak görüyorum.
Yaşamın 2009'da hangi numaraları tombala torbasından çıkaracağını bilmek şu anda olası değil.
Ancak vahşi eperyalizmin,daha yılın ilk haftası içinde orantısız güç kullanmak koşuluyla binlerce masumu Filistin'de kırması,barış içinde yaşamaya yönelik insancıl umutların yaralanmasına neden olduğunu imliyor.
Özelde ülkemizi,genelde de tüm evreni değişik çapta ve boyutlarda sorunlar bekliyor.
Dileğim,insanlığın karşılaştığ her gündemin etkisinden çok az yaralar alarak geleceğe tutunmasıdır.
Beğniyle okudum bu sunuşu...
En soycul yaşamlar diliyorum 2009'da Size ve herkese..
Erdemle
Örnekleme çok etkileyici, dilekler ise alabildiğine gerçekçiydi...
Kutluyor ve teşekkür ediyorum
sayın Yıldız Özdemir..,
Ve en güzelerin ve gülümsetenlerin yeni yılı olarak kapımızı çaldığını düşünelim. Hoşgeldin diyelim...
TÜM YORUMLAR (4)