Hoş geldi bana mey-kedenin âb ü havâsı
Billâh güzel yerde yapılmış yıkılası
Zibâ yaraşır hil’at-i nâz ol boyu serve
İki kolumu etsem ana bel dolaması
Dikkatler ile seyr ederiz yâri serâpâ
Görmez mi idik biz de eğer olsa vefâsı
Dünyâ değer ol mâh-likaa dilber-i garrâ
Yusuf’ta dahi yoktur anı hüsn ü behâsı
Meddâh olalı çeşm-i gazâlânına Bâki
Öğrendi gazel tarzını Rûm’un şuarâsı
Kayıt Tarihi : 29.10.2009 12:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hoş geldi bana meyhanenin havası suyu
Billâh güzel yerde yapılmış yıkılası
Gitmez o menin "ra" gibi hançer kemerinden
Üftâdelerin öldürür âh işte burası (Eksik beyit)
(O ay yüzlü sevgilinin ra harfine benzeyen hançeri hep kemerindedir.
Ona düşkün olanları öldüren de işte burasıdır, bu ra'sıdır.)
O servi boylu sevgiliye naz giysisi ne güzel yakışır.
Ben de ona iki kolumu sarıp kuşak yapsam.
Sevgiliyi baştan ayağa kadar dikkatle seyrederiz.
Eğer vefası olsaydı bizde görmez miydik?
O ay yüzlü, parıltılı dilbere dünya bedeldir.
Ondaki güzellik Yusuf'ta bile yoktur.
Baki o ceylan gözlü güzeli övdüğünden beri
Anadolu'daki şairler gazel tarzını, nasıl gazel söylendiğini öğrendiler.
Mustafa KÜÇÜKTEPE
www.mustafakucuktepe.com
TÜM YORUMLAR (4)