Holistik Sevi Şiiri - Oya Erişmiş

Oya Erişmiş
156

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Holistik Sevi

O güne değin susulmuş ve bestesini arayan tüm sözler notalarına kavuşmuştu.
Çizilmeyi bekleyen resim, tüm renkleriyle tuvalindeydi.
Sadece iki kişinin görebildiği resim ve sadece iki kişinin duyabildiği bu şarkıyı başka kimse bilmeyecekti. Sadece iki kişinin gönlüne görünen ve iki kişinin gönlünce duyulandı onlar.
Tüm endişeler, kızgınlıklar, sitemler, güvensizlikler, hayal kırıklıkları iki bedenide terk etmişti.
Bedenlerini aşan iki ruh gerçek ışığı görüyorlardı artık. Karanlık olan bedendi.

Aşk…bilinen aşk tariflerinden ne kadar başkaydı.
Her şeyi toz pembe gösteren, nabzı, kalbi hızlandıran heyecanlardan eser yoktu.
Aşk aslında, gerçek eşini bulanın tarifsizliğinde eşsizdi.
Yeni doğan bir bebeğin annesine ilk temasında saflık,
teslimiyetteki ölümün sükuneti, vicdanın zirvesindeki huzurla gelmişti aşk.
Kadın ve erkeğin yaradılış sebebi sanki ilk kez gerçek yerini buluyordu.
Kadınla erkek giysilerinden ve bedenlerinden sıyrılarak birer ışık parçası halinde Yaradanın huzurunda gerçek aşkı; birbirlerinin nezdinde önce Yaradana olan aşkı hissediyorlardı.
Tüm egolarından sıyrılmış, yalnızca aşkı var edecek kadar yok olmuşlardı.
Onlar yok oldukça, bulundukları mekan gitgide buharlaşır oldu.
Duvarlar yemiş yüklü ağaçlara, tavanlar yedi kat göğe, yer bereketli topraklara ve ırmaklara dönüştü. Bildikleri renkler hiç bilinmedik tonlarda görünür oldu.
Artık söz yoktu,
Ruhları o kadar öze dönmüştü ki söze gerek yoktu.
Ruhları birleşip parlak bir ışığa dönüştü.
Birdiler ve gerçek aşkı bildiler.
Bu tinsel birleşme, o güne değin hiçbir tensel birleşmenin hiç kimseyi çıkaramayacağı bir zirveydi.
Zaman yoktu.
Asırlar bir lahzaya sığıyor, bir lahza bir asrı donatıyordu.
Tüm dünyayı aynı anda görür oldular.
Dünya sandıkları kadar aydınlık değildi.
Çoğunlukla karartı şeklinde hareketli şeylerin aslında insanlar olduğunu anladılar.
Ruh bakışlarını yerden göğe çevirdiler.
Yalnız olmadıklarını gördüler.
Her yan uçuşan kelebeksi ışık huzmeleriyle doluydu.
Ve her birinin arasında kelimelere sığamayacak bir ahenk vardı.
Derken kadın ve erkeğin göksel olanlardan ayrılma vakti geldi.
Artık aslolana kavuşmak için yaşayacaklarını biliyorlardı.
Kadın ve erkek bedenlerine döndüler.
Bedensel yaşam özgürlük değil bitkisel hayat gibiydi şimdi.
Asıl özgürlük vakti gelene dek, artık ne eskisi kadar tensel nede bu deneyimdeki kadar tinsel olamayacaklardı ve tüm bildiklerinin tanımı değişecekti.

Yalnızlığın ne olduğunu anladılar.
Yalnızlık yere mahsustu.
Bedenlerine sıkışanlar yalnızdı.
Yalnızlık farkına varanaydı.
Ve farkına varan artık,
Yalnız değildi….

Oya Erişmiş
Kayıt Tarihi : 13.4.2011 07:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oya Erişmiş