Ellerinde silahlar avlulara durdular,
Türk müsün Azeri mi birer birer sordular
Önlerine çıkanı acımadan vurdular.
Hamile kadınları ağaçlara çaktılar.
Yirmi altı Şubatta Hocalıyı yaktılar.
Uzaktan şöyle baktım Hocalı karalıydı,
Baş bedenden ayrılmış,cesetler sıralıydı.
Balam, gardaşım ölmüş, bacılar yaralıydı,
Üç beş harami geldi, Gökkubbeyi yıktılar,
Yirmi altı Şubat'ta Hocalıyı yaktılar.
Dumanı hiç gitmedi, dağların, tepelerin
Bir çehre ki yüzünde kızarmış bebelerin,
Arşa yükselir ahı o yaşlı nenelerin,
Üstümüzden bulutlar evlek evlek aktılar,
Yirmi altı Şubat'ta Hocalıyı yaktılar.
Ağladı gökyüzünün mas mavi boncukları,
Toplayamadı çocuk düşen tomurcukları,
Bir dereye gömdüler, üç aylık çocukları,
Ya bıçakla kestiler yada kurşun sıktılar,
Yirmi altı Şubat'ta Hocalıyı yaktılar.
Gördüm, Gargar çayında, insanın donduğunu,
Bir taraftan kuşların ölüye konduğunu,
Gören varmı ah alan kafirin ondugunu
Medeniyet satanlar Avrupa'dan baktılar,
Yirmi altı Şubat'ta Hocalıyı yaktılar.
Haruni kim diyorsan aciz bir kuldur mümin
Gökyüzü parçalandı kaydı yerinden zemin
Bu yerde kalmayacak Sana söz sana yemin
Kadın kız demediler Zincirlere taktılar
Yirmi altı Şubat ta Hocalıyı yaktılar
Kayıt Tarihi : 24.2.2017 03:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!