Hocalıda Kara Gün Şiiri - Fatih Kocatepe

Fatih Kocatepe
68

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hocalıda Kara Gün

HOCALIDA KARA GÜN

Hocalı burcunda bir kızıl elin
Soykırım çanları çaldığı gündür.
Kem başın, kör gözün, lâl olan dilin
Gafilce rüyaya daldığı gündür.

Karanlık gündüzü apardığında,
Paletler yerleri süpürdüğünde,
Yavruyu anadan kopardığında
Kan emen zâlimin güldüğü gündür.

Pas tutmuş tetikler düştü zamansız,
Kan kustu namlular dinsiz imansız.
Kundakta bebeler ağlar gümansız;
İnsanlık adının öldüğü gündür

Tükendi umutlar hapsoldu düşler,
Karardı bulutlar, uçuştu kuşlar;
Savruldu ağaçlar, kırıldı taşlar,
Toprağın benzinin solduğu gündür.

Silahlar bombalar ölüm anının
Çizdiği resimdir kirli kânunun.
Soysuzun bin yıllık ebter kininin
Art arda şarjöre dolduğu gündür.

Gitmeden karanlık, atmadan şafak
Konuşur tabanca bıçak ve tüfek.
Kenarda tedirgin bekleyen, ufak
Yetimlerin öksüz kaldığı gündür.

* * *

Kırıldı kapılar hücum anında,
Yaktılar evleri baskın sonunda.
Ufacık balanın gözü önünde
Zorbanın babayı vurduğu gündür.

Acıyla sinesi titredi göğün;
Çığlıklar yükseldi ölene değin.
Ağızdan salyalı kuduz köpeğin
El, parmak, kol kanat kırdığı gündür.

Saçları koparıp çocuk serinden
Jileti vurdular göğse derinden.
Kâfirin, vücudu bin bir yerinden
Delerek deneye durduğu gündür.

Kız mıdır, Oğlan mı? deyip dilini
Sarkıttı, kabzaya attı elini.
Tam iki vahşinin gebe gelini
Gülerek karnından yardığı gündür.

Kaçıp da kurtulmak için ormana
Yöneldi yüzlerce evlat ve ana.
Düşmanın hileyle sarıp dört yana
Ölümcül pusuyu kurduğu gündür.

Zırhlılar yürüdü ovaya dağa,
Mermiler yöneldi ölüye sağa.
Şehitlik katında Türk’ün Uçmağa
O güzel taylarla vardığı gündür.

Neneler dedeler vakur ve metin
İçinde yandılar çekilen setin.
Dünyaya nam salan ulu milletin
Sanırsın bin diyet verdiği gündür.

Kudurmuş köpekler ürüp ürüye
Gömdü insanımı diri diriye.
Bir kirli vampirin Türk’sünüz diye
Asrın hesabını sorduğu gündür.

* * *
Yağlanmış urganı boyna geçiren,
Tekmeyi vurmadan zehri içiren,
Sonrası bir daha çarmıha geren
Sadistin gözünün döndüğü gündür.

Makineli taradı onca alanı,
Süngüye taktılar artta kalanı.
Hümanist düzenin, büyük yalanı
Süsleyip basına sunduğu gündür.

Kanımız nehir oldu karlar içinde,
Feryatlar figanlar zorlar içinde,
Alevler içinde, korlar içinde
Gariban yurdumun yandığı gündür.

Eş zaman onlarca hane basıldı,
Sekiz ailenin soyu kesildi,
Ünleyen ne varsa sesi kısıldı;
Tüten ocakların söndüğü gündür.

* * *
Moskof beslemesi çattı kaşını,
Esirler içinden seçti beşini,
Bir yaşlı dedenin altın dişini
Penseyle kıvratıp söktüğü gündür.

Kiminin kulağı, kiminin dili…
Kesilip yakıldı, savruldu külü.
Çakalın ateşle tavlanan mili
Kurtların gözüne çektiği gündür.

Uzadı geceler, oldu bin sene…
Sürekli işkence, sürekli yine…
Kasabın satırla dildiği tene
Em diye ak tuzu ektiği gündür.

Ermeni askeri çalıp marşını
Ateşin üstüne koydu erşini.
İçinde eritip yağlı kurşunu
Erlerin gözüne döktüğü gündür.

Horlayıp, küfredip, mahkeme kurup
Dipçikle dövdüler yerlere serip.
Şehitler üstüne benzin aktarıp
Şeytanın ahırda yaktığı gündür.

Buna harp deseler vallahi değil;
Desem ki kavgadır, billahi değil.
Bağrışma çağrışma tallahi değil…
Yağının yurduma çöktüğü gündür.

Ey Tanrım, sabır ver, güç ver bu ere!
Güç ver ki düşmesin Türklüğüm dara.
Yavru Mübariz’in diz vurup yere
İntikam yemini çaktığı gündür.

Fatih KOCATEPE
(OCAK 2017-SORGUN

Fatih Kocatepe
Kayıt Tarihi : 25.2.2017 11:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hocalı' da soykırım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Kocatepe