Hoca, oğlu ve eşek dönüyorlardı köye,
Oğlu eşeğe binmiş, Hoca yanında yaya…
Yol da epeyce uzun, hava sıcak mı sıcak…
Baba yorgun yürürken, oğlandaki keyfe bak…
Ayıpladılar hemen görenler bu durumu,
Hoca’ya dediler ki: ‘’Hiç böyle şey olur mu?’’
‘’Ahir zamana kaldık, ümit yok bu gençlerde.
Yaşlı baba yürüyor… Büyüğe saygı nerde?’’
‘’Haklılar oğlum’’ dedi bunları duyan Hoca,
‘’Biraz da ben bineyim, sen yürü yol boyunca.’’
Çocuğunu indirip Hoca eşeğe bindi,
Az ilerde yaklaşan birileri göründü.
Bu defa da insanlar Hoca’ya çıkıştılar.
‘’Hocam’’ dedi birisi ‘’el kadar çocuğun var.’’
‘’Şu çocuğa yazıktır, yürütme bu sıcakta,
Ne ağırlığı var ki, o da gider kucakta.’’
‘’Doğru’’ dedi Hoca’mız, bindirdi oğlunu da,
Bir süre bu şekilde gittiler köy yolunda.
Yine bir gurup insan onları beğenmedi,
‘’Şu zavallı hayvana ikisi binmiş.’’dedi.
‘‘Yazık’’ dediler ‘‘eşek bu yüke dayanır mı,
Bu ağırlık altında eşekte hâl kalır mı?’’
Bunlara da hak verdi, Hoca indi aşağı,
Oğlunu da indirdi, rahatlattı eşeği.
Birlikte yürürlerken yine görenler oldu.
Kimisi akıl verdi, kimisi bakıp güldü.
Birisi de dedi ki: ‘’Eşek bomboş yürüyor,
Şu aptallar kendini bu sıcakta yoruyor.’’
Hoca oğluna dönüp, dedi: ‘’Gördün mü oğul,
Konuşur... Büzemezsin, el ağzı torba değil.’’
‘’Mümkün değil elbette herkesi memnun etmek,
Sanırım en iyisi bildiğin yolda gitmek.’’
Nurettin Eyibil
Kayıt Tarihi : 23.5.2018 19:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!