Hislerim kızıla çalıyor,
Dağınık kıvırcık saçlarım,
Tebessümün geldi gözler önüne,
Dön ve ardına bak mazinin,
Kaldırımlarda silinmiş izlere,
Puslu pencerelere bak,
Arnavut kaldırımlı sokaklara,
Cam kırıklarına basmadan yürü,
Umutlar birbirine yaslanmış,
Sıcacık, küçücük mutlulukları özler,
Tadılmadık hisleri düşler,
Ömür solmakta iken akşam üstü,
Cılız bir rüzgâr peşinde,
Savrulan hayallerine dönüp bir bak,
Gördüğünde sevindiğin siluete bir bak,
Sevinçle uzattığın yanağına,
Gözlerinden süzülen damlalara,
Tarifi imkânsız sarılmaların arifesindesin,
Trenlerin, sirenlerinde çığlıklarım,
Uçuşan yırtık, boş hayallerim,
Yürümekte zorlanıyorum,
Sendeliyorum, düşmemek için direniyorum,
Bir akşamüstü tipisinde, ayazlarda,
Mavi akşamları denizlere bıraktım,
Yakamozları gözlerine,
Seyredersin benli, bensiz,
Dumanı tüten gönlüme bir bak,
Sokak lambasının ışığındayım,
Mıhlanmış gibiyim, çakılı kaldım,
Soğuğun ve karanlıkların içindeyim,
Sensizim, sessizim,
Engeller, ah o engeller,
Çamurlara basarak yürüyorum,
Çukurlardan atlıyorum,
Martı çığlıklarında,
Dalga sesleri hırçın,
Kayalar dövülmekte yine,
Kulaklarım sesini arıyor,
Duymak istiyor,
Nerdesin sevgili,
Balıkçı motorları lodosa karışıyor,
Yüreğe açılan kapı, ardına kadar kapalı,
İçinde aşk var, içinde hislerim var,
Tutkuyla kavurduğum, yarınım var,
Rüzgârın eline terk edilmiş kaderim,
Adımları korkak ve çekingen,
Durup bekliyor, susuyor,
Öylece, nefesini duyuyorum,
Karlı dağların soğuğundayım,
Denizim, martılarım ve de karanlıklarım,
Yüzüm kirli sakal, bakımsızım bu günlerde,
Derin bir iç çekiyorum,
Ellerimi yukarı kaldırıyorum,
Sol yanım sızlıyor,
Dik ve dar sokağın başındayım,
Yanaklarımda sebepli gölgeler,
Evhamın ahşap gıcırtıları,
Merdivenleri çıkıyorum,
Her basamağında bir heyecan,
Her basamağında farklı bir çalgı sesi,
Yaklaşan mutluluğun kokularını hissediyorum,
Sanki hiç bilmediğim,
Sanki hiç yaşamadığım,
Küçücük ve sıcacık bir hikâyem olsun,
Kendime özgü, aşkıma özgü,
Yüreğimde gürül gürül alevler,
Cehennem sıcağından yadigâr,
Alev damlıyor gözlerimden,
Küçücük mutlulukların peşinden,
Tebessümlerini özlüyorum,
Belli belirsiz gamzelerini,
Aşkına tutsak bedenin çıkardığı seslerdeyim,
Rüzgârın elindeyim,
Aşkın estiği yöndeyim,
Başka ne isterim sanki
Zenginliğim sensin,
Ruhuma vuran hayallere dokunmak,
Dokundukça arzulamak,
Arzuladıkça istemek,
Isındıkça sen gibi olmak,
İsyankârım, alacakaranlıklar gölgesinde,
Vefakâr bir dost gibi sevilmeyi istedim,
Dokunsalar boğazım düğümlenecek sanki
Ceviz kabuğunu dolduramayan dünya,
Duyuyor musun beni, anlıyor musun?
Ağır yükünde bir trenim artık,
Raylarımda, geçiyorum hayatla,
O dev gibi cüssem, bir aşkın ışığında,
Süzülüyor karanlık kalplerden,
Gözlerinden dalıyorum,
Bu sefer, gönülüne gidiyorum katar katar,
Bir tren gibi geçiyorum,
Hatıralardan, fotoğraflardan,
Kim bilir daha neleri yaşatacak bu şehir,
Kim bilir hangi yürek yanacak, bu sevdaya,
El sallıyorum dünyaya,
Dumanı tüten yüreklere,
Kendimce vedalaşıyorum,
Hıçkırıklarıma karışan gözyaşlarım,
Birde sendin sevgili.
Kızıla çalan kıvırcık saçlarım,
Okşanmayı beklerken.
Yavuz Bayram Çalışkan
Aksaray
Kayıt Tarihi : 7.3.2013 19:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!