Hangi müminin, derdine derman oldun?
Hangi Hak davasının, ardında durdun?
Kimisinin ömrü, kediler gibi çatıda geçer.
Kimi meyhanede, gece gündüz hep içer.
2020
Hırsız, çalmak için zengin birilerini seçer,
Siyasetçi hırsızı da millet seçer, halk seçer.
Normal hırsız, seçtiği zengin kişileri soyar.
Siyasi hırsız, ona oy veren bizlerden çalar.
Kimi; kahraman bekleyen sözde efendidir.
Kimi siyasette, efendi arayan bir zırdelidir.
2020
“Yaşamak hayata direnmektir” derler,
Sevmekse, ona güvenmektir beyler.
Helaller nelerdir, bilmeyeni yok.
Haramlar yağmalanmış, doyan yok.
Her insan adem olur, adam olamaz.
Sükut Allah’a havale, yaz kızım yaz.
Gözlerini versen, nankör “kördü” der.
Karnını doyursan, “aç değildim ver”.
2020
Kurt kendi yolundan, gider gelir.
İt tasmasını tutanın, yolunu bilir.
Kurt avı kendi yakalar, kendi yer.
İtin efendisiysen, yiyeceğini ver.
Kurt avlanmadan önce, gece ulur.
İt kendini saklar ve ansızın vurur.
Kurt esaret ne bilmez, özgür yaşar
İt efendisine amade, meraları aşar.
Kurt yalnız, kendi avının leşini yer.
İte, kokuşmuş kırk günlük leşi ver.
Kurt kanaatkar, avın hepsini yemez.
İt açgözlü olur, başka ite yedirmez.
2020
“Kar” kara olmaz, “yar” kara olur beyler.
Çok maldan, göz çıkmaz söz çıkar derler.
Kapısız yapı yoktur, dirlik birlikte saklı
Menfaati kar sayanla, varsayanlar haklı.
Anasının çıktığı dala, kız salıncak kurar.
Aptala “kar yağacak” de, “üşürüm” der ağlar..
2009
Bir bardak su verin, içim yanıyor kansın,
Ruhumdaki yaralar, bu sebille yıkansın.
Dağılmış her yanıma, sanki Eyyüb misali.
Onun bedende, benim ruhumda emsali.
Bu derdin Lokman da bile yok dermanı,
Tabipler aciz kalır, hayatın ölümdür ramı.
Kemirdikçe kemirir, ruhumu onca kurtlar.
Sanki imdat istiyor, yeis yüklü umutlar.
Derdin dermanı, ebedi olmaktır hevesim.
Sonsuzluğun ilki, beklediğim son mevsim.
1993
Azrail görünmez, eceli gelen görür.
Ölüm her doğumda, her doğan ölür
Ecel bin kapı çalar, insan bir kez ölür.
Ölen ebedi, faniliği öldürür..
1996
Bu mübarek bayramda, mutlu günde ben
Pamuk gibi ellerinle, bekledim senden
Elimden tutmanı, ıslak nemli dudaklarınla
Öpmeni elimi, öpülmeni yanaklarından
Sen gülünce güler, ağlayınca ağlardık.
Bu bayramda bekledik, bu bayramda aradık.
1989
Önce dedem, sonra da babam,
Musaf’ı, muhafaza ettiler.
Ama hem dedem, hem babam
Okuyup anlayamadan gittiler.
Okusalar, anlayacaklar mıydı?
Anlamadıklarından mı okumadı?
Okuyamadan mı, anlayacaklardı?
Şimdi Musaf’ı korumak bana kaldı.
1989
Sütten çıkan her kaşık ak,
Hala ak mı, birde süte bak.
Dış güzellik, bir gevezelik
İç güzellik, sükut-u sabır.
Zaman ayıramadıklarını,
Zaman, senden ayırır……
2020
Kayıt Tarihi : 20.12.2020 00:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Musab Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/12/20/hirsizi-millet-secer.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!