”dandini-dandini, dastana, danalar girmiş bostana, kov bostancı ….,”
/daha sütten bile kesilmeden, kucağındaki bebeden çalınan bir anneye../
uyandığımda bir sabah, bulamayacağımı bilseydim, annemin memesini
kucağına zincire vurup kendimi, değil o gece, hiçbir gece uyumazdım ki
çığlıklar boşuna değildir ray parlağında, uzayan trenin karanlığına atılan
hadi ben yürümesini bilmiyordum ya siz, siz neden koşmadınız ardından
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi