umut aramaya gelmişler,
Dört Afyon’lu Konya’ya
Baba oğul, kaynana, gelinle,
Vermişler el ele.
Arkalarında, iki genç duyuyorlar,
Önde gidenlerin konuşmalarını.
‘’Bak oğul, türbe burada, otel burada,
ne kadar kolay olacak işimiz. Ohh!
‘’otel de - Mevlana otel-iy(iy) miş’’
rahatladı, derin bir nefes aldı adam.
‘’Koş, önden git ayırt yerlerimizi,
Çok yorulduk, hemen uzanalım.’’dedi oğluna.
Oğlu hızlandı, mesafeyi açtı hemen,
Tırmandı merdivenleri,
başını uzattı kapıdan içeri,
sanki başını fırına sokmuş gibi,
Yanakları kıpkırmızı;
Kurşun yemiş gibi döndü geri.
İstinat duvarı gibi dikildi önlerine,
Baba ‘’yürü oğlum’’ diyor,
Oğlu ne yürüyor, ne konuşuyor.
Sıcak suda haşlanmış gibi suratı,
Nasıl söyleyeceğini bilemiyor.
Baba öfkeli, itip geçiyor oğlunu,
Annesiyle karısının yolunu kesiyor
Merdivenden yukarı çıkarmıyor.
Çok geçmeden, baba da iniyor.
Onun da kapanıyor ağzının vanası.
Derin bir sessizlik kapladı yüzlerini.
Sanki suya girmişler gibi,
Hızları kesiliverdi,
Arkadaki gençlerden birinin yüzü güldü,
-Onlar madeni buldu, biz işletelim dedi.
-Ne madeni,
-aradığımız madeni,
aşk sayacı kırmızıya dayanmış iki arkadaş,
merdiveni tırmandılar,
İki kanatlı kapıyı açınca,
Çıktı önlerine çıplak kadınlar.
Kayıt Tarihi : 3.10.2004 23:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Halil](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/03/hirsiz-minareyi-cicekle-susler.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)