.
hoş gelmediniz
geçiniz
hırsınızla girdiniz ‘bahçemize
erik dallarımız ‘çaput
şu sesleri anlasak ‘biri bağıracak
zırhınız kalın ‘efendim
delsek ‘ölüm kusardınız
çocuk koşmazdı ‘top oyunda olmasa
dedik ki ‘sakal bıraksın ay
dede olsun ‘sonra
aklına gelmedi kendi mezar taşını yazmak, büyük edebiyetçıydı oysa
karanlık suyu saklar mı ‘yatağına
bizi kandırsınlar ‘yamaçta
derviş düşünür ‘keşkülü sırtında
üç lokma ‘şiir efendisi olmasın uyarsa
kız kızdı ‘demire bakınca
çekiç içi dövdü ‘durdukça
kıralım ‘pergelleri üçgenler çizsin burada
saltanatları paylaşılır
susan çocukları vardır
doğunca bağır ‘doyduğunca bağır
şu çaydan bir yudum alsak mı
siz gidin ‘sapsız bıçağın ucuna
elim sarıldı kırık ‘cam içinde kaldı
bir bakırcı dükkanın önünde
hurdalar vurduk gözlerimize
para satın ‘akşamlarınızı kadınlara
saklanmasın düşler’ varsa
iki senfoni çalıp ağlayın ‘kaçmayın
bağırdılar ‘bağırlarından dökülen tüylerle
bahar çok saftır, gelir insanın bağrına kurulur
sizi sınadık ‘bir bahçede açtınız
çiçek kokmaz ‘bahçıvan olmasaydı
sizi demliyoruz ‘suyun ardında
gamzeniz vardı ‘görmemiştik
görmeden ‘isteyip sevmiştik
süslü sözlerimizi ‘şarabın suyuna vurun
kalem çalmayınız
kalem kutumuzdan alınız
üstü kalsın yazılar ‘sarnıçlarda
bir zaman sonra ‘oğullarda
doğarsa çocuklar 'bahara
demedik ‘o vardı ‘anlayandı ‘anlamak andıydı
makanımızda yüksek sesle silah üretmek cinayete teşebbüstür
demir çalıyoruz ‘gömütlerden
kilit zırza ‘ve elimizde zıvana
sövmeyin ‘ kitapsızın tekine ‘ya üçse
delinin harmanı ‘yazın ‘yanında okusun sıcağı
bunalsın ‘alkolü kaçmış şarapta
kaç kez derseniz deyin ‘gülmeyeceğim
önce ekmek, sonra kadın, sonra ömrü yiyelim
kadın ‘etin aklıma sıvanırken
doy demekte ‘neyin nesi ‘kimin sesi
sus’u al kapla ‘ödem olmuş ödevlerimiz
martıya müsaade ‘cilveleşecek mezgitle
değmeyin keyfine ‘birde rakısı gelirse
kapıyı kapat ‘kapatı ‘kapı yap bak
halkla ilişkiler, buyrun nasıl yardımcı olabiliriz
barın öte yanında ‘ ne ağırsa
kasların ‘ kaşların çatılırsa koşma
dağ değil ki ‘ kramp giren baldırda ‘ölüm deniz en fazla
resmini çalalım ‘şu keyif ayyaşının
perdah çekiyor yüreğine ‘biraz cila
ne lazımlar düştü cebine ‘ ara babam ara
siz koşmayın dedik yukarıda ‘siz koşmayın
siz koşmayın ‘ ağzımıza ‘zehir zukkum dayayın
nedir ki namluda mermi ‘ siz saplanmayın ‘saptan ayrı kalın
sıcak hava bira olsa
ilmek süzüversin ‘içelim badeyi ‘üzüversin
yaslayıp başlarımızı ‘ kapatalım kapıları ‘delen geçsin
daralmış düşünmüş bir zaman
lime lime limanlarda
martılarım ağlar
martılarım limanlarda
yangındalar
dönmemiş balıkçımı
rastgeleyle avladılar
hergeleyle elini
rüzgarın sesiyle ağzını ‘bağladılar
elinin körüyle
gözlerini dağladılar
kopulan yer
çıplak ayağımı
iskelede sallarım
saat kaçtım
saat kaçım
kaçırmışım
dağın ardında
gölgede karmışım
bir sigaranız var mı, ya da demli çayınız
kalsaydınız
07 05 2005
.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 31.7.2005 22:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!