Hırsınızla girdiniz bahçemize...

Zafer Zengin Etnika
1608

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Hırsınızla girdiniz bahçemize...

.

hoş gelmediniz
geçiniz

hırsınızla girdiniz ‘bahçemize
erik dallarımız ‘çaput

şu sesleri anlasak ‘biri bağıracak

zırhınız kalın ‘efendim
delsek ‘ölüm kusardınız

çocuk koşmazdı ‘top oyunda olmasa

dedik ki ‘sakal bıraksın ay
dede olsun ‘sonra

aklına gelmedi kendi mezar taşını yazmak, büyük edebiyetçıydı oysa

karanlık suyu saklar mı ‘yatağına

bizi kandırsınlar ‘yamaçta
derviş düşünür ‘keşkülü sırtında

üç lokma ‘şiir efendisi olmasın uyarsa

kız kızdı ‘demire bakınca
çekiç içi dövdü ‘durdukça

kıralım ‘pergelleri üçgenler çizsin burada

saltanatları paylaşılır
susan çocukları vardır

doğunca bağır ‘doyduğunca bağır

şu çaydan bir yudum alsak mı


siz gidin ‘sapsız bıçağın ucuna
elim sarıldı kırık ‘cam içinde kaldı

bir bakırcı dükkanın önünde
hurdalar vurduk gözlerimize

para satın ‘akşamlarınızı kadınlara

saklanmasın düşler’ varsa
iki senfoni çalıp ağlayın ‘kaçmayın

bağırdılar ‘bağırlarından dökülen tüylerle


bahar çok saftır, gelir insanın bağrına kurulur

sizi sınadık ‘bir bahçede açtınız
çiçek kokmaz ‘bahçıvan olmasaydı

sizi demliyoruz ‘suyun ardında

gamzeniz vardı ‘görmemiştik
görmeden ‘isteyip sevmiştik

süslü sözlerimizi ‘şarabın suyuna vurun

kalem çalmayınız
kalem kutumuzdan alınız

üstü kalsın yazılar ‘sarnıçlarda

bir zaman sonra ‘oğullarda
doğarsa çocuklar 'bahara

demedik ‘o vardı ‘anlayandı ‘anlamak andıydı

makanımızda yüksek sesle silah üretmek cinayete teşebbüstür


demir çalıyoruz ‘gömütlerden
kilit zırza ‘ve elimizde zıvana

sövmeyin ‘ kitapsızın tekine ‘ya üçse

delinin harmanı ‘yazın ‘yanında okusun sıcağı
bunalsın ‘alkolü kaçmış şarapta

kaç kez derseniz deyin ‘gülmeyeceğim


önce ekmek, sonra kadın, sonra ömrü yiyelim

kadın ‘etin aklıma sıvanırken
doy demekte ‘neyin nesi ‘kimin sesi

sus’u al kapla ‘ödem olmuş ödevlerimiz

martıya müsaade ‘cilveleşecek mezgitle
değmeyin keyfine ‘birde rakısı gelirse

kapıyı kapat ‘kapatı ‘kapı yap bak

halkla ilişkiler, buyrun nasıl yardımcı olabiliriz

barın öte yanında ‘ ne ağırsa
kasların ‘ kaşların çatılırsa koşma

dağ değil ki ‘ kramp giren baldırda ‘ölüm deniz en fazla

resmini çalalım ‘şu keyif ayyaşının
perdah çekiyor yüreğine ‘biraz cila

ne lazımlar düştü cebine ‘ ara babam ara

siz koşmayın dedik yukarıda ‘siz koşmayın
siz koşmayın ‘ ağzımıza ‘zehir zukkum dayayın

nedir ki namluda mermi ‘ siz saplanmayın ‘saptan ayrı kalın

sıcak hava bira olsa

ilmek süzüversin ‘içelim badeyi ‘üzüversin
yaslayıp başlarımızı ‘ kapatalım kapıları ‘delen geçsin


daralmış düşünmüş bir zaman

lime lime limanlarda
martılarım ağlar

martılarım limanlarda
yangındalar

dönmemiş balıkçımı
rastgeleyle avladılar

hergeleyle elini
rüzgarın sesiyle ağzını ‘bağladılar

elinin körüyle
gözlerini dağladılar

kopulan yer


çıplak ayağımı
iskelede sallarım

saat kaçtım

saat kaçım

kaçırmışım

dağın ardında
gölgede karmışım

bir sigaranız var mı, ya da demli çayınız

kalsaydınız

07 05 2005

.

Zafer Zengin Etnika
Kayıt Tarihi : 31.7.2005 22:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zafer Zengin Etnika