Ey varlığı güzellik, ey sükûtu tekellüm
Lütf-u lâyezâlinle mest ü mahmûr olmuşum
Ey kürbeti saadet, ey ihsanı tesellüm
Sevk-i lemyezelinle dergâhını bulmuşum
Mukaddes huzûrunun sancılı çiçeğiyim
Mercan-misal bağrımla figânımı duyarsın
Bu köhne âlemlerin yalandan gerçeğiyim
Ey mücella sevgili! Aşkınla can boyarsın
Rûhumun gözyaşları akarken epil epil
Sen, ey müstesna cânân, kurbiyyetinle gelsen
Desen ' Bir kar tanesi gibi huzurda sepil '
Ağlamak mı gülmektir! Beni kendimden silsen
Yüreğimin cezbesi seni sorar her yerde
Bir çiy damlası gibi aksam avuçlarından
Senin aşkınla yanan gözyaşından seherde
Bütün varlık soyunsa ademî suçlarından
Her şey kendinden geçse mecnunâne sevinçle
Kapılsa cezbelerin, ey güzel! , akşamına
Desem hamd ü senânla, eksilmeyen övünçle
Ruhların rûhu cânân! Bak kalpler merâmına
Her bir varlık hayretle gark olsa haşyetinde
Seni ansa her bir dil, aşk-ı ezelîn yaksa
Erise mum misali hark olsa gaşyetinde
Sunsa sana zikrini mahzunluğuyla aksa
Ruh-u elîmimi, yar! , ağlatıyor özlemin
Bırak ne olur beni geleyim mi'raclarla
Saçılayım arşında, kürsinde ve kalemin
Seni bulayım her an salavâtî haclarla
Bu garîbin yüreği daha nasıl dayansın
Senin eşsiz sevgine bir lem'acık ulaşsa
Bırak benim elimi kaldırayım da yansın
Kendimden geçiyorum vaslım kurbla bulaşsa
Varlığınla var eyle bu meczûb serserini
Aşk-ı sermedîn içre yandırıp arıt beni
Ol nur-u enverinle aydınlat her yerini
Bir daha feyzin ile bir daha dirilt beni
Vaslın ebedî cana bulaştırsın aşkını
Yandırsın kurbet dolu gurbetin duasıyla
Ve dedirtsin hayretle '' Kabul et bu şaşkını ''
Kabul et fâniliğin yakıcı şuasıyla
Kayıt Tarihi : 13.2.2009 14:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
15.09.2003 tarihinde yazılmıştır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!