Hindibalar gibi dünyaya dağılsak
Umut olup taksak çoçukları peşimize
Gözlerinden korkuyu hüznü silsek
Bu kör karanlıktan çıkıp sarılsak güneşimize
Karıncalar gibi hep bir elden çalışsak
Birlik olsak bu uçuruma yürüyüşden dönsek
Kızıl gagalı tropik kuşu olsak uçuşşak
Yakamozun ve şafağın kıyısında dağlara konsak
Bölüşsek zar zor aldığımız ekmeğimizi
Sıcağına helal kokusuna doysak
Bahane etmekden vazgeçsek kör feleğimizi
Sahip olduklarımızla iftihar duysak
Ütopya diyip geçmesek
Gerçekleşir diye düşünsek inansak bir kere olsun
Her yağan yağmurda her esen rüzgarda kaçmasak
Savrulsak ıslansak bir kere olsun
Tadına vardığımız kadar tatlının varsak zehrine acının
Kırılmasak ve incilmesek hemencecik
Değerini bilsek hatrımıza gözlerden süzülen o paha biçilmez incinin
Küsmesek hemen hayata yorulmasak gencecik
O zaman bu hayatın bir parçası
Güzün hüzünle öten bir serçesi
Kışın kar altında kalmış bir bahçesi
Bahara açan gülün kır goncası
Ve yazın serinmi serin bir gecesi
Olabiliriz belki
Ve yaşayabiliriz hayatı tüm anlamıyla
Kayıt Tarihi : 14.12.2009 16:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!