Savaş alanında masaya serilen detaylı bir harita gibi serelim mübarek bedenimizi; tek tek işaretleyelim vurulduğumuz ve bir adım sonrası vurmaya çalıştıkları yerleri..
Yasalar geçiyor; vicdanımızı yaralayan, hedefinde yüreğimiz olan yasalar geçiyor bir gece yarısı…
Yeni yollar açılıyor monarşi tepesine çıkan..
Ay karanlıktı o gece, yürütmenin gözü dönmüştü iyice; mutlaka yemeliydi sabaha karşı yargıyı…
Midesine oturur mu bilmem? ..
Yeni yollar açılıyor vicdanımız yarılarak, payitahta gidiş yolları; yürütmenin ayakları altına seriliyor yargı; çakıl, kum ve kul niyetine..
Kasım 2002’den bugüne değin çıkan yasaların haritasını çizip üstümüze giysek; bedenimizdeki yarığın, avucumuzda hızla kayıp giden bağımsızlığın haritadaki yerlerini bir bir işaretlesek.
Satranç oynar gibi; piyon yapsak çıkan yasaları, kale yapsak, fil, vezir ve şah..
Hangi yasalarla verdik piyonları?
Kale burçlarını hangi yasalarla terk ettik?
Zehri şerbet niyetine hangi yasalarla içtik?
Fili koruyalım derken hangi yasalarla atı kaybettik?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!