Hilmi Kayıhan Şiirleri - Şair Hilmi Kayıhan

0

TAKİPÇİ

Hilmi Kayıhan

Sanmayın ki bunlar masa başındaki bir memuru değiştiriyorlar, bu masadan alıp öteki masaya veriyorlar; bunlar masayı rahle yapıyor, rahle! .
Camideki imamı getirip bir okulun başına müdür yapıyorlarsa o okul değil camidir artık..
Bunlar çok öteye geçtiler.. Kadrolaşmanın çok ötesine..
Durdurun bu hâyasız akını! ..
Mülakatla yargıç filan seçmeyecek bunlar; fetva verecek kadıları seçecek, kadı! .. Sarıkları şimdilik saklı..
Devleti bir han kabul etsek, hükümet edenleri de hancı; bunlar hanımıza hancı olmaya gelmedi, hanı hamam yapmaya geldiler..

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Sözcüklerin içini boşaltılar; vatan sözcüğünü vatan hainleri, ulusu
ayrılıkçılar,şehitliği sahte İslamcılar dolduruyor.
Bozulmadık bir şey kalmadı..
Önce sözcükleri, sonra seçim sistemini bozdular…
Seçim zamanı, seçmenin önüne kantar, eline metre veriliyor; hıyarı metreyle, ısıyı litreyle ölçmemiz isteniyor…
İpin ucu puştun elinde şahin görünümlü serçeler havalanıyor…

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Kokuya bürünsün bu gece söylediklerimiz
Savrulup uçmasın yelin önü sıra
Türkü olsun aşıkların bütün çığlığı
Bakışları sahibinin olsun
Işıkları yeter bize

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Ağıtın dibinde
Kahkahalar uyurmuş;
Uyandım işte.
Kurudu gözyaşlarım,
Kâbesine gittim de geldim;
Acının hacısı oldum anam.

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Bu bir düz yazı.
Bu sitede okuyucu çok olduğu için buraya da yazdım.
Saddam Hüseyin'in idam edilmesi beni çok etkiledi.

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Bir yakınımız hastalanmışsa ve ağırsa durumu acele cankurtaran çağırırız; eli ayağı tutuyor, aklı başında ve gözü görüyorsa elinden tutup en yakın hastaneye götürürüz.
Ya toplum hastalanmışsa; kim tutar ellerinden, tanıyı kim koyar, kim çağırır cankurtaranı? .. Hangi kurum cankurtaranımız? ..
İnsanlar hastalanınca doktora gider, toplum hastalanınca kime gider? Saçından tırnağına değin kim muayene eder; kanını, idrarını kim alır? .. Reçetesini kim yazar, kim verir ilaçlarını? .. Kim dinler yürek atışlarını? .. Soluğunu kim? ..
Sara nöbeti geçiriyor olmalıyız..Altımızdan çekilen döşekten haberimiz yok…
Üçlü çetenin çevirmesi altındayız.. Mikrobu bedenimize şırınga eden de; tanıyı koyan, ilacı veren de hep o bildik üçlü çete..
Nasıl bu denli saf olabiliriz; sağlığımızın asbaşkanı olabilir mi sömürgen mikrobun eşbaşkanlarından birisi olduğunu övünerek söyleyen bu adam? ..

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Buğday çuvalındaki çavdar taneleri ayıklandı her Milli Güvenlik Kurulu Toplantılarında; okullarımızın çavdar tarlasına döndüğünü görüyor musun paşam! ..
Siz muslukta akan suya bakarken su deposunu ele geçirdiler; değirmenin başında buğday çuvalı gelecek diye boşuna beklemeyin tarlaların tümüne çavdar ekildi paşam! ..
Boşuna sevinmeyin komuta kademelerini ele geçiremediler diye; Atatürk ırmağına akan pınarların tümünü kuruttular..
Ordumuza eleman üreten cevher ocaklarını, ikmal ve istikbal yollarımızı kestiler paşam! ...
Buğday tarlasındaki çavdarı ayıklayan bir köylü kadar uyanık olamadık..
Muslukta akan suya, değirmene gelen çuvala baktık..

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Yoğuruyorsun,
Arzularını ilmik ilmik;
Düşlerinde savrulan un,
Bedenimin sihirli ışıltılarıyla ıslandığında;
Hadi gelsene diyorsun.

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Amok koşucusu gibi intihara koşuyorlar..
İnsanların bilincini ve tarihin süzgecinden süzüle süzüle gelen koskoca Türkiye’nin hafızasını silmeye çalışıyor sömürgen ve kuklası olan işbirlikçiler.
Yalnız insanlarımızın canı değil, devletimizin de varlığı tehdit altında..
Düşman karargahından emir almış gibi, aynı anda; Irak’ta, Kıbrıs’ta ve Türkiye’de Petrol yasalarının mecliste geçirilmesi kuşkularımızı yeşertiyor, kök salıyor..
Devriyeler! .., Devriyeler! ..
Parola sorun, işareti sorun? ..

Devamını Oku
Hilmi Kayıhan

Namus emniyette yani.
Evin körpe kızı, yüklü gelini;
Oturmuşlar kameralı bilgisayarın başına
Papaz efendiyle canlı yayındalar.
Haber salın gayrı nöbetçilere, devran döndü;
Domuz beklemesinler boşuna bostan tarlasında;

Devamını Oku