Hikmet; kainat,insan ve kutsal kitabımız Kur’anın sırlarını çözmek,ibadetlerin sırla-rını kavramak,eşyanın hakikatini anlamak,baktığı her yerde Allah’ın ayetlerinin tecellilerini görmek, ilmel yakin,aynel yakin,hakk-el yakin mertebelerinin sırlarını çözerek Allah’a “ki yay misali belki daha da yakın “ hale gelmek,Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak,Kur’anın yolunda yürümek ve yaşayan,yürüyen Kur’an olmaktır.
Ayrıca hikmet,ilim amel ve imanımızın,söz ve davranışımızın,içimizin dışımızın
bir ve her halimizde Allah’ın hükmü doğrultusunda olmamızı gerektirir.İhya-ı Ulumu’d -Din adlı kitabında İmam-ı Gazali,hikmet konusunda şu hadisi bildiriyor;
“Hikmet,kişinin şerefine şeref katar,köleyi yükselterek melikler meclisine oturtur.”
Resulullah efendimiz bu hadisle ilim ve hikmetin,dünyevi faydasına işaret etmiştir.
ahretin kazancı daha hayırlı ve kalıcıdır.İlim ve hikmet,öyle bir sırdır ki ona sahip olanın saltanatı manevi,tacı tahtı,ünü,ünvanı dünya sultanlarını kıskandıracak yüceliktedir.
Gerçeği bilen, Fatih Sultan Mehmet Han Istanbul’un fethini
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum