Hani tek yürek olacaktık.
Aynı havayı soluyup,
Aynı çeşmeden su içecektik.
Aynı dramlarla hüzünlenip,
Aynı komedilerle gülecektik.
Aynı kumsallarda güneşlenip,
Ne zaman seni düşünsem,
Yüreğim kanatlanır bulutlarda
Ruhum yıkanır yaz yağmurlarıyla
Yıldızlara misafir olurum ay ışığında.
Ne zaman elini tutsam,
Sol yanımda Ihlamur ağaçları
Ortada leylaklar dökülüyor
Sağ yanımda o yarin saçları
Baş ucumda güller ağlıyor.
Oy, oy, oy her yanımı sarıyor
Akasya ağaçları, akasya ağaçları, akasya ağaçları
Ben duygularımı sererim kağıda usulca.
Şair değilim ben, yeltenemem o kadarına
Dört mevsim aşk yaşamaktır derdim,
Dört mevsim, sevdadan hasat almaktır.
Sevgin olgunlaştırır duygularımın meyvesini.
Sen Gidersen Git
Sen gidersen git
Bu yürek umutla bekler yolunu
Sen gidersen git
Örersin yar bu sevdanın sonunu.
Bir umut yeşerdi hüzün mevsiminde
Düş olup düştüm yollara
Gerçekleşir diye o düş o dönüşler
Hani unutulurda serde serzenişler
Güneşle açılır o gül o gülüşler
İstanbul bugün beni;
Denizde parlayan güneşi,
Ilık esen Rüzgarı
Ve
Sana yazdığım şiirlerle uğurluyor.
İsmin;
Vapurlar.. Martılar.. ey aşkın şehri Aziz İstanbul
Kalamışı mesken seçer sevdalı yürekler
Katran karası saçlar savrulur ılık fenerde
Anılar tazelenir sıcacık çay kokusunda
Asaletin Mağrur şehri.. ah aziz İstanbul
Ben akasya ağacıyım
Sakarya caddesindeyim
Gölgemde boyacılar var
Gitmezlerse ne yapayım.
Tomurcuğum sevda kokar
İnsanlar çeker içine
Bir felsefedir aslında,
Gece yarısında sessizlik.
Ruhlar arılır gürültüden.
Düşler ayrılır umutsuzluktan.
Aşk sarar her yanını insanın.
Yücelir insan, gecenin huzurunda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!