Ummadığın anda karşına çıkar
Ateşsiz dumansız yakar
Gözlerin boş boş manasız bakar
Hiç bir şeye benzemez aşk
Ne varlığa ne yokluğa
Biri gölge düşürse güneşimin önüne
Nem alarak buluttan şimşek olur çakarım
Yıldırımla alırım çemberimin içine
Feleğini kaydırır ben dumansız yakarım
Karıncayı incitmem içte merhamet çoktur
Kelebeği yürekten salıverdim bağlara;
Bastım taşı bağrıma,boş kalınca ellerim
İster sümbüle konsun,ister çıksın dağlara,
Kuruyor biteviye kan kırmızı güllerim;
Ne çöl dayanabilir ne hortum tozlarıma.
Yolun doğruluk yoludur çizgini asla şaşırma
Helaline dikkat et haram lokma aşırma
Her ne olursa olsun şimdi birlik zamanı
Pusuda bekleyene verme asla amanı
Sen sır içinde sırsın, kimse anlamaz halden;
Çıkmaz sokağın bile, bir çıkışı vardır dost.
Kelam-ı kibar gelir, kemiksiz olan dilden;
Yaralanırsa yanın, sana Mevlam yardır dost.
Dönerken yalan dolan, çıkarcılar kapışır.
Kartallar yüksekten uçar
Bir bakarsın kalır naçar
Tüylerini döküp saçar
Çöker aheste aheste
Konuşmaz eyler dilini
Dışın dört mevsimde kar için kaynayan volkan.
Sakın püskürtme lavın hep böyle kal Erciyes
Başın buluta değer heybetin olur kalkan
Tanrım nasıl yaratmış hayranın kul Erciyes
Bak kıratım şahlanır ben üstünde coşarım
Tekir yaylasında kuzular meleşir
Heybetinden başın göğe erişir
Beyaz gelinliğin nede yakışır
Heybetine sevdalıyım erciyes
Büyütürsün bağrında kardelenleri
Ay yüzlü su perisi, özün vurur geceye;
Sen gibisi dünyada acep var mı Züleyha.
Gökyüzünün Zühre’si yerde benzer eceye,
Sana ulaşılması, söyle zor mu Züleyha?
Duruşun ayrı âlem, bakışın bin hâreli;
Gönül,tayinim çıkmış bilinmeyen diyara;
Hangi bilinmezlere,nereye gidiyorum.
Neşter derin vuruldu kapanmaz ki bu yara;
Ney/e kesildi diyet ben neyi ödüyorum.
Söyle huzur verir mi altından olsa kafes!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!