Üç yüz almış beş gündür,
Yani olmuş tam bir yıl.
İçimde bir sorun var,
Çözüm bulamaz akıl.
Kalpte kıyamet kopar,
Saçımda kalmadı kıl.
Hüznümün sebebi, neşe kaynağım,
Neşemi Alsan da bana sen kalsın.
Beni benden alma, biraz ben kalsın,
Hüznümün sebebi neşe kaynağım.
Gönlüne yapıştım sana kaynağım
En kötü halde bile karamsarlık bulunmaz
Başka renk mi kalmadı, talih kara olamaz
Sen yine de iyiyi ve güzeli tasarla
Neyse ki kul bazen de hiç bir rengi bulamaz.
18 mart 2004 kayaönü/Gaziantep
Solmaz bir çiçeksin gönül bahçemde,
Zemheri ayında çiçek derensin.
Bağlarsın gönlümü, kumral perçemde,
Yeşil gözlerinle hayat verensin.
Hiçbir şiir kâfi değil temsile,
Uzun kirpiklerin
O kahve gözler,
Bir bilsen bu yürek
Nasıl da seni özler,
Ne yazar, ayrı tenler.
Birleşmiş bizim özler,
Çok uzun bir seferdeyim,
Her zamanki gibi yine
Cam kenarı senin yerin.
Cam kırıklarını aldırdın
Gönül dünyam kan içinde,
Sen yoluna çıkıp gittin,
Bulutlar kalbimi aldı
Yağmur diye yere saldı,
Her damlada yağan benim,
Yar yolunu seller aldı.
Bu tutku nedir Allah’ım,
Hangi iyiliğin bedelisin sen,
Senin için nimet sözcüğü hafif.
Minik parmakların ve o nazik ten,
Pamuktan yumuşak, ipekten naif.
Aç kalsam taş olsa bile satarım,
Bu derin bir yaradır, hem de tatlı bir yara,
Silinmedi silinmez bizde bıraktığı iz.
Sevdamız bambaşkaydı, ak idi değil kara,
Etkisini kaybetmez, bize üflediği giz.
Yüreklerde hep ateş, dilde sözcükler sıcak,
Anı değil,
Gözlerimde tütüyorsun.
Yaşıyorsun,
Durduğun yer ha şurası.
Nabız gibi,
Bileğimde vuruyorsun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!