Monarşin süreçle başlayıp, kendisini büyüten dinamizmle türlü biçimde günümüze kadar gelen El mana anlayışıydı. Bu monarşin anlayışlı zamanlar, oligarşin yapılı saltanat ve hilafet evreli periyodlarını da içinde taşıyan bir süreçti.
Süre gelen bu monarşin, oligarşin ve saltanattı sürecin yol zamanı içinde yapılan El mantığına karşı yapılan mücadeleler ile demokrasiye kadar çıkılacaktı.
Fakat bu sistemlerin her bir aşamasında sistemin tanımı değişse de ganimet elde etme, köleleştirme ve sömüren emperyalist hedefler ortaya koymak, bakiydi (hiç değişmiyordu). Yapı içinde hep köle emeğine dayanan sistemler kurulacaktı.
Bir sistemdeki köleci dengeler, belli değerler skalası içinde kalmakla o köleci salınımların atımı uzayıp kısalacaktı. Günümüzde bunun açık ve iman edilmiş köleci meşruiyete dayanan anlamı milli gelirin % 64’dünü adaletli (!) şekilde nüfusun % 26’sının sahiplenip tüketmesiydi. Üretim gücünü, erki elinde tutanlardı.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış