-GİRİŞ-
Ne önce nede sonra doğduk acılarımızdan!
Tam ortasına bakıldıkça göze batan…
Orada duran.
Yada durmuş gibi duran…
Çocuklardık önce…
-I-
Doğru. Çocuklardık önce.
Uzanıp kaydırağın merdivenlerinden,
Belirtisiz sevinçlerimizi aşındıran.
Hangi çocuksu meraksa işte o yalan?
Beklide zehirsiz bir yılan!
Kaydırağın ucunda tıslayıp seni korkutan.
Korktukça büyüdük…
-II-
Doğru. Korktukça büyüdük işte böyle…
Beyninin tam ortasına çizilmiş,
Her gün, her dakika; elbiselerini soyup
Çıplak bıraktığın…
Bir kadın!
Resmine bakıp bakıp ergen, işte böyle!
Sorun olan.
Sorunları çözüme götürecek kadar emekleyen,
Koşmak yetişmektir sanan.
Ergen işte böyle…
Ergendik.
Er veya geç.
Mecburen geçtik.
Geçtikce biraz daha güçlendik.
-III-
Doğru. Biraz daha güçlendik günlerle…
Her yeni gün biraz daha kabarttı.
Salyalı iştahları…
Her yeni gün inandıklarımızı yargılamak için,
Saatlerce oturduğumuz oldu…
Genç olan güçlü olandı,günler olduğu sürece..
Ama günler ilerleyen günler…
Sarı günler, yeşil günler, yaz günler…
Bir vakitte bir aralık.
Geçmiş sevdaların kuytulardan fısıltılarını işittiğimiz bir vakit.
Ne varsa yaşanan; çuval çuval anılar…
İşte hepsini döküp içine daldığımız oldu… Günlerle…
Şimdi söylemeye cesaret ettiğimiz tek şey…Yaşlandık…
-SONUÇ-
Doğru. Yaşlandık.
Bir sonuca bağlamıştık.
Yaşamıştık.
Görmüştük yıllar vardı geride kalan.
Şimdi kim reddebilir?
O yılanın, kaydırağın ucunda bekleyişini,
Aklımızda hala duran o çıplak kadının elbiselerini,
Fikirlerin uçuştuğu kahvehane köşelerini.
Dost sohbetlerini.
Ama günlerle.
Ama geçtik.
Gençtik! Öncesinde küçük.
Şimdi cesaret edilebilen tek şey kalmışsa.
Yaşlandık…
Ama ıslak değil!
Biz kırış kırış yaşlandık.
Kayıt Tarihi : 13.7.2006 16:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!