Ben sevgi yoksuluydum, babam hiç bilemedi
Yüreğim çorak, serin, Çorlu’ydu; ıssız - yaban
Annem anlardı, öldü üzerime titrerken
Yağmur suyu, gül suyu, zemzem suyu banaydı.
Annem anlardı öldü, ben uzağa savruldum
Aklım kıta yakınmış, dilim nerdeyse yavan
Bir kemanın telinde toparlardım gönlümü
Ses veren parmakların sığınsam avucuna.
Dilim kısaydı belli, sözcüklerim havai
Kağıda değdirerek yeşertirdim gönlümü
Kalem aklına yazar, satırlar yüreğine
Bildim ki parmak değil sese boğan kemanı
Bu akıl onmaz sandım, gönül kimsesiz, dargın
Vuslatı Kaf dağının ötesinde resmettim
Dost istedim bencilce, dost olurum demeden
Burun üstü çakıldım bir sabah defterime.
Geceler uykusuzdu, günler gönül hesabı
Yıllar geçti, uyandım; önümde uzun yollar
Ayağıma takıldı nice sahte gülücük
Gidemedim, tıkandım yalancı bir ısrarla.
Ölüm gelmeden dedim, bir oh diyeyim yetsin
Ahlarım dizildiler gölge olup önümde
Biri anlasa beni, beni biri dinlese
El vursa ciğerimin inleyen tellerine…
Kış gecesi ısındı ayazlanmış ellerim
Parmaklarım terledi, şaşırınca tenini
Yüzüm ışıkla doldu, kalbimde binbir ümit
Bu hayata destan yaz, diye seslendi sevinç.
Bu sevince şiir ol, şarkı ol bu deryaya
Bir damla su eksiltme fazlasını vermeden
Bir şiire kafiye, bir şarkıya nağme ol
Hadi kalk, yürü artık, bu bedene ayak ol…
Adem ol, Yunus ol, Şems ol, Bilge ol…
30.04.2006-02.05.2006
Avni ÇakarKayıt Tarihi : 9.7.2007 00:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)