Dostluk vardı bir zamanlar
Gül bahçesi gibiydi bozdular
Yayılırdı etrafa mis gibi kokular
Dağıldı, parçalandı dostluk
Kardeşlik vardı bir zamanlar
29 ekim günlerden salı
Polis kurşunlanır, asker öldürülür
Gençlik paramparça, benliğini unutmuş
Uyan Atam; bak gör halimizi
Dost sandığımız Alman bile düşman
Gazeteler bezenmiş çıplağa
Filancanın hanımı falanla
Güzel kızımızın bağrı açık
Kot pantolon tam oturmuş
Delikanlı iç geçirir; oh ne mal be
Etekler fora külot görünür
Ne istedin Çanakkale'deki şehitlerden
Kıbrısımız uçup gidiyor elimizden
Hiç utanmadınızmı kalan yetimlerden
Kafayımı yediniz ulan Avrupa diye diye
Satıyorsunuz dört bir köşeyi
İki yaşında tanıştım adı konmamış dertle
Dokuz yaşında kaybettim kardeşimi zemheri ayında
Babamı kaybettim askerlik çağlarında
Onun için hayallerim başkadır arkadaşım
Dertlerle boğuştum ömür boyunca
İş sevincimi bile kursağımda bıraktılar
Elifbe sevme beni ben askerim
Toz toprak kokarım
Elini uzatsam silah gibi tutarım
Gözlerime bakma düşman gibi bakarım
Uyku durak bilmem nöbet tutarım
Gece gelme parola sorarım
Aldım sazı elime
Düştüm gurbet iline
Gahu ağlar gahu güler
Düştüm gurbet ililne
Gurbet beni dal eyledi
Atalarım derki be dostum
Eldeki yara bizde taştaki kovuktur
Eşşekten dümeyen düşenin halini bilmezmiş
Sen bunları bilirmisin rasim beyyyyyyy
Hastaneye yolun düştümü hiç
Bastığım yerde toprak kalmadı
Tuttuğum sağlam dal kalmadı
İnsanlarda hiç vefa kalmadı
Kimseye inanacak yüzüm kalmadı
Aldığım mallar hep kof çıktı
Kararır dümyam zindan olur
Acı çöker ta yüreğimin derinliğine
Kafam bomboş sanki yerinde değil
Atamın yokluğunu hissederim on kasımda
Yollar boşalmış in cin dolaşır
kım bunu yazmış sa allah razı olsun ondan