Zât-ı şâhâne; bugün ki olsun istiyor,
Tıpkı o zamanlardaki gibi bir mîlât.
Halbuki bayağıdır başladı bilmiyor.
En zirvede adımı görünce der, heyhât!
Sen kaç yüz bin sâlise geriden gelirken,
Aştık biz o çölleri belki epey çoktan.
Müstehzice "Sizden hiçbir halt olmaz." derken
Listenin başında var olduk hem de yoktan.
Maalesef, ben bugünü mîlât sayamam,
Çünkü her geçen gün daha yaklaştı hicret.
Senin sözlerine bu sefer de kanamam,
Etmek istemiyorum sonsuza dek nefret.
Hangi sözümüzü aldınız ki pek kâle,
Hâlâ da sizden bekliyorum hep bir medet.
Kim görse ağlar bu sefil, perişân hâle;
Belki tek başına, belki kurarak heyet.
***
Bir başkasıysa atıldı oradan söze,
"Adımızı taşımak ki hayli lüzûmsuz."
Dedi ve dikkat çekti her bir renkten göze.
Kullandığı tâbir ise cidden fütûrsuz.
Farkında değil o, zihni edilmiş işgâl.
Her savunduğunu kendince doğru sanır.
On iki küsûr sene bu abes iştigâl,
Kim bilir, belki bir gün atasını tanır.
Neden yaparsın, benim muhterem efendim?
Değerbilmez nankörün peşinde koşarsın.
Hep gerçeği anlattım sana, çok direndim.
"Sırattan düşersen cehennemde yanarsın."
***
Lâkin en son geldi o asıl kara haber.
Saydım, gözlerimin önünde tam beş kişi.
Bugüne kadar bizdik oldukça mûteber.
Böyle cemiyette olur mu hayır işi?
Yarınım olacakmış, sanki var bir dünüm.
Yapmalıyım iki felaketten bir seçim.
Mîlâdım mı olacak bu beyhûde günüm?
Yoksa rüyalarımda gördüğüm hicretim.
***
Bugün yaşandı, hem de tüm bunların hepsi.
İki buçuk saat kadar konuşsa biter,
Ve dalga geçen herkesin kesilir sesi.
İşine gelmeyen de mecbur, çeker gider.
Bir sınava girsem, Sadraz yazsam adıma.
Çözerken gelse bir anda asrın ilhâmı,
Boş laflarınız mı gelecek imdâdıma?
Hicretin mîlâdı, tebdil eder dünyâmı.
Kayıt Tarihi : 8.2.2024 17:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!