O diyarlarda hiç yokmuşum gibi,
Bir adım ötemden geçip de gittin...
İttiğin girdabın bulunmaz dibi,
Üstüme kefeni biçip de gittin...
Gözlerinden akan pınar mı diye,
Doğumun hatırımda sanki ak sümbül gibi,
Tomur tomur açıldın, sonra gonca gül gibi.
Gövdesinden ayrılmış bir tazecik dal gibi;
Sen misin göz bebeğim okul yoluna düşen?
Bülbül gibi sesinle bana hoşçakal diyen...
Her an ümit verir ağlama derdim,
Gamla yüreğini dağlama derdim,
Hüzünle karalar bağlama derdim...
...Unut hepsini!
Mevsimler içinde kraliçe, ece,
Onunla şenlenir şiirde hece,
Perde perde kalkıp, karanlık gece;
Güneşin şuâsı ufku deliyor,
Delişinden belli; bahar geliyor...
Doğduk... Doğmak ölüme en büyük bir bahâne,
Velâkin çoğu şeye yaşıyoruz bigâne...
Önümüze konana 'nevâlem bu' diyoruz,
Asla sorgulamadan, ömrümüzce yiyoruz.
Sevdiğim bu yollardan geçmiş idi bir zaman,
Yollarına çiçekler seremedim diyorum...
Şu içtiğim sulardan içmiş idi bir zaman,
Bir tas suyu elimle veremedim diyorum...
..Diyor diyor da, ağlıyorum...
Aşk nedir bilir mi ki, özünde od yanmayan?
Sırra ermiş aşk sende yâ hazreti Mevlânâ.
Lokman Hekim de gelse ilâcıyla onmayan,
Dertlere derman sende yâ hazreti Mevlânâ...
Evliyanın içinde senin derecen âli,
Nâz edip durdun da hep âh, şimdi bin pişman mısın?
Geçti gönlüm bil ki senden, neylesen dönmem sana...
Beni saldın dertlere, şimdi de dermân mısın?
Aşkının uğrunda cân etsen fedâ kanmam sana...
Kara sevdâlarla yandırdın, zebûn ettin beni,
Dünya denen sahnede, önümde bir bilmece,
Bu rüyâ sona erse, kâbus olsa gördüğüm...
Zehir olup günlerim demeden gündüz, gece,
Bahtıma düşen çile ilmek ilmek ördüğüm...
Unutturmaz gerçeği haykırır durur bir ses,
Dünyayı adım, adım gezer imiş bu dertler,
Seçtiğini kendiyle bezer imiş bu dertler...
Bir zamanlar,
Yüzme bilmezdi dertler.
Boğulur giderlerdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!