Yalnızlık sesler beni;
'Gel, benden yana gel' der...
'Kimse güldürmez seni,
Gel; murada bende er...'
Yalnızlığın çağrısı,
Bilenlere kolaydır, bilmeyene muamma,
Kimler çözer, kim bilir, vâroluştaki giz’i? ..
İnsanoğlu doymayıp, eylerse de hep tamâ,
İlk kıyafeti kundak, sonuncu kefen bezi...
Yazık ki karar kılmış gözler ve gönül çok’ta,
(Sevgi Yazarı, çok kıymetli dost Muammer Erkul’un sitesinin kuruluş yıldönümü vesilesiyle kaleme aldığım şiirim...)
Sevgiyle kurulmuş Sevgi Sitesi,
Bir yaşın bin olsun; nice yıllara...
Muammer Erkul’un körpe fidesi,
Hep dal budak salsın; nice yıllara...
Hani hayat yolunda her engeli aşardı,
Acıların önünde çöken dizler senin mi? ...
Bir zamanlar içinden mutluluklar taşardı,
Her kelimede dolan, akan gözler senin mi? ...
Kederlerden âzâde neş'elenip gülerken,
Birgün iki kızkardeş oturmuşlar sekiye,
Birinin adı Döndü, diğerinin Zekiye.
Büyük olan Zekiye, Döndü de küçük kardeş,
Hem kardeşmiş ikisi, hem de çok iyi sırdaş.
Tâ eski zamanlarda, yoldan geçen birisi,
Şahit olmuş bir şeye, bakın nasıl gerisi...
Bahçeli, hoş bir evin tam önünden geçerken,
Gözleriyle etrafı ince ince seçerken;
Her gün kaç kez gelip çaldım kapını,
Bir çift teselline dolandım durdum...
Gururun, öfkenin sildim topunu,
Bir çift teselline dolandım durdum...
Ben gönlümü sana sorgusuz verdim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!