Unutulmuş, unutturulmuş, sayılara dökülmüş, varlığı yokluğu tartışılan insanlar…
Sırf hükümeti zor durumda bırakmak için, F16’ların bomba atacağı noktalarda dolaşıyorlar.
Sırf hükümeti zor durumda bırakmak için intihar ediyorlar. Özür nedir onu bile bilmiyorlar.
Bunlar ilk defa olan şeyler mi? Neden yaygara yapıyorlar? İşte kefen paralarını da aldılar…
Hala niye alışamadınız bunlara? Bunlar ülkemizde rutin olaylar. Niye abartıp duruyorsunuz?
Bu insanlar siyaset için değil, terörü körüklemek için meclisi ve sokağı kullanıyorlar…
Asker kışlada yatmak için beslenmez. Asker tavşan avlamak için de beslenmez. Asker insan avlamak içindir… Bunun için beslenir, bunun için eğitilir, Bunun için silahlandırılır…
Hadi bize inanmıyorsunuz diyelim, bunu ‘’vicdanı ret’’ çilerden de mi duymadınız?
Siz şimdiye kadar sokaklarda, ‘’üretenler kendi ürettiklerine yabancılaşıyor, kendi paylarına düşeni alamıyorlar! ’’ diye bağırmıyor muydunuz? Bu silahları fabrikalarda üretenler kim?
Herhalde biz değiliz. Adalet diyordunuz, işte, bizde ‘’adalet için geliyoruz! ’’ dedik. Geldik.
Üretenlere üretimlerinden paylarına düşeni veriyoruz! Daha ne istiyorsunuz?
Siz kız alıp verirken başlık parası yerine eşekle kızı takaz ederken, bize düğünlerde takı
Parasını bile çok gördünüz… Deprem yardımlarıyla çıplak ayaklarınız parçalanmasın diye üç şeritli yollar yaptık… Sizleri gene de memnun edemedik. Yüzünüze gözünüze dursun…
Kayıt Tarihi : 14.1.2012 22:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!