Kapanmayan yaralarım var
duvar çatlaklarına sakladığım sırlarım da.
Cinayet haberi servis edilmiş gazetenin
kenarına iliştirilen bir not kadar önemsiz...
Ne acı
ölüme aşk bulaşmış!
Ne ölümün aşktan
ne aşk denilen sancının bundan haberi!
Birde ilintileme yaparlar
oysa hiç bir ölüm benzeşmez diğer taklidine
ve yalnız ölünür
yalnızca...
Öznesinde soldurduğum bir şiiri
habire bozuyorum
ki kendinden eksik
istemeden alınan nefese hapsolmuş.
O zaman
yargılamadan as beni
kefensiz, çıplak uzanmak toprağa
hocanın ezber kelamına
içli bir gülüş atmak son dermana.
Ey ümit sana seslenmekten ağrılı
bitap yenilgiler yaşamak
sanma hep bu kadar güçlü
hep bu bilmişlik
edinim bir zaman paravanı sadece.
Kolay değil tok oyunları
kalabalıkta herkes aynı suret
yalnızken olamamak bir yığın!
Depremden korkarım ölmekten değil!
Çatlaktan sızan sır
ifşa olur
sızar kendi bedeninde sığ kalmışlara.
Cehennem mi dedin?
ki ateşle sınavın başarısı
bir Tanrı hesaplaşması
sadece bu
bir hiçlik varılan
bir hiç!
kaygılı bir karanlıksa gelecek
ölmek ne ki yaşamın yanında?
Kayıt Tarihi : 15.9.2022 20:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kesinlikle... 2016'da yazdıklarımı topladığım Düşbaz kitabı şu isimle çıkacaktı (Hiç'lik Yasası & Ölü gelin Sandığı) Ayrıca siyah en sevdiğim renk ve aksine bazı dostlarımın siyah yazıyorsun dedikleri tüm yazı ve şiirlerim benim aydınlık yüzüm. Sevgiler dilerim Kerem Olmak varlığın güzel ve kıymetli...
TÜM YORUMLAR (2)