Anıların silinmiş coğrafyasında
Adı olmayan bir şehirsin
Seni anlatan kelimelerin küllerine sardım
Soğuk deniz şarkılarıyla
Kuzeyin derinliklerine sürdüm
Eski deniz kıtaları bilir seni
Yitik ülke tanrıları
İnsana kırılan tanrılar…
Gölgeler kadar derin
Hayalsin…
Mistik bir arzuyla arıyorum seni.
Küçük şairlerin yanlış kalemleriyle
Suça susamış eşkıya destanlarıyla
Bir Moğol kılıcının kestiği gece yarısı
Gözlerinin tuncuna yürüyorum
Mumlar yakıyorum ayak izlerine
Şifalı unikornların kırılmış kanatlarından
Sularında gezinen bir dilenci yarattım
İsmini koydum şimalin yerine
Kayboldukça yeni bir anlam kazandırdım
Tenindeki haçlı seferlerine
Kavimler göçüne…
Kimse bilmiyor
Ben unutmadım
Her göç her sefer
Savaş sonrası bir mana oldu
Susuzluk…
Düşmanın gözlerine âşık bir esirim şimdi
Yüreğimdeki keskin çelik
Yavaş yavaş üşütürken kanımı
Ölmek böyle güzel mi dedirten şiirler büyüyor uykularımda…
Uyudukça
Dudaklarını öpüyorum
Sihirli bir tütün tadıyla
Yırtılan haritalarda kalıyorsun
Eski dünyalar boyu
Ellerin ellerimde ağlıyorum…
Kimse bilmiyor
Hiç unutmadım…
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
küllense de yakılsa yıkılsa da
bir rüzgâr üfleyince...
selam ve muhabbetle..
TÜM YORUMLAR (1)