Hiç ümitlerin sabrı tükenir mi

Avuçlarımın içinde İbrahim
Her sabah kutlu yolu düşlerime giriyor
Çiğ düşüyor gül yanaklarından mabedime
Peygamber huzurundan esintiler
Mahsur kalmak sır olmak kadar gizemli
Yeşil gölgeli bir seccadenin derinliklerinde
Belki de cennet aramak kadar
Sofi yalnızlığında çıldırmakta güzel

Rüzgarlar Tur dağında mahpusluğuma dost
Musanın asası göğsümü aydınlanmakta
Mekansız yollarda mecalsiz şimdi
Hiçliğe yürüyorum terk edilmiş bulutlar gibi
Kırlangıç kanadına özgü korkularım
Hızır sözcükleriyle uyanırım her gece
Acımasızca akrep kalleşliğiyle sokulurum
Zehrini tadarak ölmekte güzel

Kurtuluş zamanları hem de çok yakın
Dalgaların getirdiği köpüklerde izleri
Bir tufanın habercisi beyza şimşekleri
Nuhun gemisinde suç işlemiş gözlerim
Adını bilmediğim uzaklara sürgün
Her yönelişin mutlak bir ıstırabı olmalı
Yokluğunda ateşleri barındıran
Ruhumun mahpusluğunda yaşamakta güzel

Ademden kalma anılar yeryüzünde avare
Arafatta gördüğüm yalvarışlar mukaddes
Nasuh tövbesiyle bir avuç direnişim
Dokunduğu tüm duygular tövbekar
Her pişmanlığı kanun yaparım yüreğime
Hiç ümitlerin sabrı tükenir mi
Güneşin doğuşunda var olmakta güzel

redfer