Derdi dile döksem çoğalır acım
Susuyorum işte hiç öylesine
Kula boyun büksem tükenir gücüm
Büküyorum işte hiç öylesine
Sessiz çığlığımı dağlar kaldırmaz
Kırk dergah gezdim çare bulunmaz
Çile rüzgarıma kimse aldırmaz
Savruluruz işte hiç öylesine
Meğer bu can naza kurban seçilmiş
Kutsal aşka kısacık ömür biçilmiş
Dediler senden çoktan geçilmiş
Seviyoruz işte hiç öylesine
Dilde nağmeler var telde ezgiler
Hasreti yüzümde çizer çizgiler
Mevladansa güzeldir yazı yazgılar
Yaşıyoruz işte hiç öylesine
Sevmesi yalanmış elden ne gelir
İnsan işlediği ameli bilir
Iyiler mübarek günlerde ölür
Yaşıyoruz işte hiç öylesine
Felek bizi de katmış şimdi gazele
Al kalemi katip derdimi yaz hele
Daha doymadan kaşı gözü güzele
Ölüyoruz işte hiç öylesine
Maziden acı eser o eski yeller
Bir aşkı hayalmiş yaşanan yıllar
Hüzün pınarından dolunca göller
Yüzüyoruz işte hiç öylesine
Vuslat menziline varmaz gibiyim
Eceden ayak sesini duyar gibiyim
Bir adım var mezara girer gibiyim
Yürüyoruz işte hiç öylesine
Teneşir masasında dönüp durdum
Sen gibi değmeze bir ömür verdim
Vuslatı beklerken canımdan oldum
Ölüyoruz işte hiç öylesine
28/08/2022
Kadri KırmızıtaşKayıt Tarihi : 9.9.2022 21:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!