Hiç mi Korkmuyorsun, Ya Dargın Ölürsek?
Hayat dediğin…
incecik bir ip.
Üzerinde yürürken
bir kelimeye takılır insan.
Bir bakışa, bir suskunluğa,
bir “sen de haklısın”ı eksik bırakmaya.
Ve işte o küçücük eksiklik,
iki kalbin arasına bir duvar örüyor.
Söylenmeyen özür,
görmezden gelinen kırgınlık,
susarak büyütülen bir gurur…
Sen hiç mi düşünmüyorsun?
Ya o duvar yıkılmadan
biz yıkılırsak?
Ya dargın ölürsek?
Benim yüreğim
ölümü değil,
ölümün yanında kalacak pişmanlığı kaldıramaz.
Çünkü ölüm ansızın gelir,
ama pişmanlık,
ömür boyu kalır.
Düşünsene…
Sen bana küs, ben sana dar.
Telefon elimde titriyor,
ama aramıyorum.
Kalemin kağıda kayıyor,
ama yazmıyorsun.
Ve bir sabah…
haber geliyor:
“Artık yok.”
O an hangi cümle yetişir?
Hangi gözyaşı söndürür içindeki yangını?
Kimdir o mezar taşına
“aslında barışacaktık” yazacak olan?
Hiç mi korkmuyorsun?
Ya dargın ölürsek?
Ben korkuyorum.
Sabahın üçünde uyanıp
karanlığa bakarken titriyorum.
Çünkü biliyorum,
ölüm dediğin,
uyuyan gözlere de gelir,
uyanık kalplere de.
Ve biz,
küçücük bir gurur yüzünden
ömrümüzün sonuna dargın çıkabiliriz.
Kırgınlık dediğin ne ki?
Bir kelime,
bir nefes,
bir dokunuşla bitecek.
Ama biz sustukça
çığ gibi büyüyor.
Bir özrün ertelediğimiz her anı,
kalbimize saplanan bıçak oluyor.
Ben istemem,
ölüm geldiğinde dudaklarımda suskunluk kalsın.
Ben istemem,
bir mezarın başında
“keşke”lerle ömrümü tüketeyim.
O yüzden,
ne olursa olsun,
gel barışalım.
Bir tebessümle,
bir “hadi boş ver”le,
bir yarım kelimeyle.
Ne fark eder,
yeter ki barışalım.
Çünkü insan barışmazsa ölür.
Ve dargın ölmek,
ölümden bile ağırdır.
Hiç mi korkmuyorsun?
Ya dargın ölürsek?
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 05:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!