Hiç Düşünmeden Şiiri - Mustafa Kemal Erd ...

Mustafa Kemal Erdoğan
355

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hiç Düşünmeden

saatini durduramadığım tek çark sensin içimde atarken,
etrafı paslanmış gibi gözükse de sevgilerinin,
mekanizması bozulmayacak tek aşkımsın sen...
tuz bile basamıyorum yarama,
kalbimin işleyiş dişlilerine bir teki düşmesin diye...
artık alkolün hiç bir damlası damarlarıma nüfuz etmiyor,
su gibi şeffaklıkların arkasına sığınacak değil bu sevgi...
durmadan devam edebileceğim tek yolsun,
yeri gelince kaderime isyan edebilirim belki,yeri gelirse...
karşılıksız bir akarsuyun damlalarında parlarken zaman,
sen neredesin diye soran bir yaprak gibi düştüm içine,
sürüklenmek değil olan sorun,
ıslandıkça ağırlığımı yitiriyorum serinlikte...
kaşlarını ne kadar çatarsan çat birleştiremezsin,
onlar gibi ayrık kalacaksak eğer,
aramızda bir burun mesafesine de razı bu gönül...
"Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde
canım doya doya sarhoş olmak istiyordu'' der şarkıda,
sarhoş olup başka kadehlerdeki dudak izlerinde
aranılacak kadar değersiz değildir aşk,
başka meyhanelerin mezesi olacak kadar küçülmüş olamaz....
zayıf noktaları deşifre olmuş bir aşkın kaybedilmesi an meselesidir,
tek hamle bütün taşları kutuya koymaya yeter,
ama nereye kaldıracaksın onu,
menzil dışına atılamayacak mermi gibidir aynı zamanda,
attığın tüm kurşunlar döne döne düşer avuçlarına....
karıncalar gibi çalıştım ben ama kış erken geldi,
etrafım sarılmış göremedim taşımaktan seni,
ah bu yağmurlar olmasa bir de....
yaşamdaki yargıların sonucunda, gelen de olur giden de,
kalan ne varsa benimdir,
boşuna taşımaz insan sırtında bir şeyleri,
en azından izi kalır çıkardığında üzerindekileri...
ibadet kurallarını azaltmaya kalkmak,
aşkın saatine çomak sokmaktır,
mekanizmadan dumanlar çıkarken,
kalp hiç bir şey göremez ne yazık ki....
aşık olmanın bile bir asaleti olabilmeli yüreklerde,
giderken de,gelirken de haber verebilmeli,
kısacık bir ömre,
dünyaları sığdırabilmelidir,
dünyası varsa eğer...
bütün aşkların havaları aynıdır,
aynı miktarda nefes alışların yaşandığı gökyüzünde,
nefsini kaybetmişler sadece darlığını çekerler....
keyif için kalbimi heyecanlandırıp,gözlerimi kısacaksam güneşe,
tatile çıkarım aşka gerek ne?
yanına havlunu almadan güneşlenebileceğin en güzel sahildir AŞK...
tabi yanmaktan korkanlar için çarpabilir de insanı,
şapka takacaksın kalbine güneş vurmasını istemiyorsan....
inanılmaz da olsa yürek sökmeden sevebilmenin cennetini yaşadım,
okyanus çizgilerine kadar gidebildim,
karasına ayak basamadım başka vatanların,
çıksam o topraklara,
kuruyacak bir kaç ateş bulabilirdim,
içimdekini söndürecek,
istemedim...
çivi çiviyi sökmez her zaman,
aşk bir çekiç değildir tutmasını bilene,
vurmasına vurur ama
iz bırakmaz teninde bazı eller...
PAMUĞA ÇEKİÇ VURULMAZ AŞK İÇİN ÇİVİ ALDIYSAN ELİNE,
bazı kalpler de asılı duranlara bakma sen,
onlar gidenlerin bıraktığı maskelerdir sadece....
sonsuz saadete nasıl ulaşabilirim?
ölerek sevgilim gayet basit,
ruhun uçmaya başladığında bedenini terk edip
bulutları gördün mü vardın demektir dediğine,
kaç melekti hatırlamıyorum alacaklar seni
ama
BİZ gelinceye kadar beklemek zorundasın....
bak yine olmadı,
kıyamet gelinceye kadar kalplerdeki düzenek işleyecek....
sakız çiğneyebilmek için dişlerin sağlam olması lazım,
beyazlığı önemli değil gibi görünse de,
siyahlıkları yutma ihtimali fazladır....
elinde silahın yoksa hiç bir insana meydan okuyamazsın,
sırtını dönmüşe vurursan adın namert olur,
kalbin tüm mekanizmalarının tepesi atabilir bazı hatalarda...
işlemesini durdurmadan saatini değiştirebilen yüreğim ben,
duygularım bana ihanet etmeye kalksa,
hepsini vururum düşünmeden...

Mustafa Kemal Erdoğan
Kayıt Tarihi : 12.3.2018 20:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Kemal Erdoğan