Hiç Ayrılığın Olmadığı Yer

Zaman uzayın hangi bilinmeyen köşesinde,
Hangi bilinmeyenle birlikteyken,
Nefsim bilinen hangi günahla aynı yatakta,
Gözü kara cesaretin karasını gözlere kim yaktı?
Bilirmisin kim dizdi günahları raflara sıra sıra,
Hepsinin listesinde benim adım en önde niçin?
Alı al, moru mor utangaçlıkta başım eğik hazıroldayım,
Nefsim yine kazandın yine, başardın, bu sefer cehennemi,
Yine de bir umut beklenir, söndürecektir diye alevleri,
Umulmaz yerden çıkar bir su, bir dalga, bir göz yaşı seli,
Devirir hafakan kazanlarını, Rabbimin affı, merhameti,
Söndürür hak edilen adil ateşleri,
Ve sonrasında göz alabildiğince,sonsuz yeşilliklerde,
Eşini dostunu aramağa yollanırsın,
Bu sefer ama kesin. ebedi,
İyilikte, güzellikte, varlıkta komşuluğa,
Hiç ayrılığın olmadığı yerde,

02.03.1993