Seninle tanıştığımızda saçların simsiyahtı sevgilim,
Sonunda bunların olacağını nereden bilirdim,
Eski göbeğin bile yerinde kalmamıştı,
Gel de gözyaşını, toz beziyle sileyim.
Beraber hayal etmiştik, pembe panjurları,
Ekecektik bahçemize, maydanozu ve soğanı,
İki yakamız bir araya hiçbir zaman gelmeyecekti,
Tutacaktık ucuz yollu, bir bodrum katı.
Manava uğrayıp alacaktık sebzeleri,
Dolduracaktık hesap da, ağzına kadar fileleri,
Evlilik güzel diye bizi yedi bitirdiler,
Kim demiş bunu Allahın Delileri.
Canını sıkma, dayanamam sana bebeğim,
Sabah erken kalkar, evlere temizliğe giderim,
Üç lokma bir şey kazanır, akşama eve getiririz,
İkisini sen yersin, birini de kalırsa, ben yerim.
Bir sene olmuştu, almıştık kucağımıza çocuğu,
Herifin en sağlamıydı, ayağında ki yırtık papucu,
Ben bile bir şey isteyemez olmuştum,
Entari istemek ne haddime, inme inerdi adam duysa bunu.
Kış gelince evimize soba kuracaktık,
Yakacaktık o sene, hemde, bir çuval fındık
Kova alışmamıştı bir torba kömüre,
Biz buna gözüm, zaten çoktan alıştık.
Gelecekti bayram, bir sonraki ayda,
Çocuk bağıracaktı, onu bunu al bana,
Bir torba şeker bile alamazken,
Gel de kafayı, mümkünse tırlatma.
Yazın çocuğu sünnet ettirecektik,
Sünnetçinin parasını, üç eşit taksitte ödeyecektik,
Peşin para çalışmayı sevmiyoruz,
Zaten iki kuruşu bir arada göremedik.
Kışa doğru niyet ettik arabaya,
Allah dan sağlamdı da herif, koşacaktı ayaklarıyla,
Bir de koşu kursuna gitti mi,
Asla yakalanmayacaktı, belediyede ki zabıtaya.
Bir tv almak için yakmıştı dişine canını,
Çekmeyecekti karlı havadan başka, hiçbir kanalı,
Olsun biz yine de çok mutluyduk,
Dördümüz hayata bağlıydık, sat gitsin anasını...
Kayıt Tarihi : 21.7.2013 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!