Simsiyah saçlarım bembeyaz oldu
Gençliğimi gurbet çaldı hey dostum
Pürüzsüz yüzüme çizgiler doldu
Üzerimden kaç yıl geçmiş hey dostum
Kahvehanelerle iyidir aram
Gitmezsem dostları nerede görem
Yarenle yoldaşla olmaktır meram
Bahanedir kahve ile çay dostum
Gurbette neşe yok gam keder boldur
Aç garip sineni doldur ha doldur
Görenler zanneder bir müerim kuldur
Ne efendi derler nede bey dostum
Gaz lambalarının alazı isi
Bacalı odamın yegane süsü
Bunlar benim geçmişimin öyküsü
Sen adını ne koyarsan koy dostum
İster gerici de istersen ilkel
Özgür düşüncene olamam engel
Birgün kerem eyle bizim köye gel
Susadığın insanlığa doy dostum
Bu gerçektir idda etme tersini
Renkli yaşam cezbeylemiş nefsini
Kömür kokusunu egzoz isini
Gel bizim yaylada gülle yuy dostum
Enginim düşmüşüm el ocağına
Döndüm zalimlerin oyuncağına
El yurdunda ağa olacağına
Sılanda çoban ol sürü yay dostum.
OCAK 2010
Engin KayaKayıt Tarihi : 11.5.2010 23:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)