Hey çocuk!
Sakın silme gülümsemelerini dudaklarından
Yüreğin kan ağlasa bile hasretten, ayrılıktan
Sen sev gülümsemeyi
Seviyorum demeyi sev
Sevmeyi sev çocuk, sevmeyi sev
Herkesin yüreği sen ol boğmaya çalışılan
Gülümsemeyi hatırlat çocuk
Gülümset
İnsan dediğin nedir ki
Bir yürek, bir de gülümsemeye hasret bir yığın et
Bilirsin sevdikçe çoğalır yürek
Şiirlerin gibi bin yürek yap yüreğini
Her yüreğe sevgi sun, şefkat sun, affetmeyi öğret
Sevmeyi öğret çocuk
Beklenecek çok şeye rağmen
Beklentisiz sevmeyi öğret, sevmeyi öğret çocuk, sevmeyi öğret
De ki peşinde olduğunuz ne
Hepiniz neden mahzun, neden çaresizsiniz
İçinizdeki çocuğa kulak verin
Ve sakın unutmayın
Çare sizsiniz
Ağlamayı bilmez içinizdeki çocuk
Hep neşeyle koşmak ister, coşmak ister
Niye zincirlediklerini sor karanlıklara
Her şeye rağmen de
Her şeye rağmen gülümsemeyi taşımak varken yarınlara
Baharı bütün mevsimlere yaymayı anlat
Geceye gündüz, gündüze gece eklesinler
Nefes alsın almasın
Konuşsun konuşmasın
Söyle çocuk! Ne olur söyle bütün canlıları sevsinler
Hani derdin ya insan tek açımlık güldür diye
Yine de
En parlak renkleri giyinsinler ruhlarına, bu ilk ve son açışıdır goncanın
Bülbüller bahçelerinde ötsün daima
Çiğ tanelerine güllerin gözyaşı derler ya, de ki hepsi yalan
Aslında o de, o, gülün mutluluğudur şafaktan kalan
Güller ağlamayı bilmezler de, bilmemeliler de çocuk
Artık kendilerini tanısınlar
Şimşekler çaksın, fırtınalar kopsun, yer yarılsın yerin üstünde
Söyle çocuk, söyle
Bundan sonra hayata gül olarak baksınlar, bakınsınlar
Birer Leyla olsunlar, birer Mecnun olsunlar
Güzeli görsünler, hep güzeli bulsunlar
Gidenlerin yeri boş kalmaz de çocuk, boş kalamaz de
Kırsınlar zincirleri, kilitleri söksünler
Haykır güzel çocuk kulaklarına
Yerine bir tebessüm ve yığınla sevgi döksünler
Yalnızlık zulümdür
Yalnızlık yaşarken ölümdür
Söyle ne kendilerine zulmetsinler, ne sevgilerini gömsünler firavun mezarlarına
Sevdikçe çoğalır yürek, sevsinler, bıkmadan, usanmadan sevsinler
Ne olur
Ne olur biz karşılıksız seviyoruz desinler
Yürekleri kadar
Yüreklerince öpülsünler…
Hey be çocuk
Bu bininci şiirin
Damlalarını sildiğin şiirler az değil
Bilirim iki yanın bahar fakat
Hep sakladın, her yanın yaz değil
Sevmeyi öğrendin severek bu kesin
Bir türlü sevilmeyi öğrenemedin
Alnından öpeyim seni izin ver çocuk
Vurdun yumruğunu masaya
Bıkmadın, usanmadın
Her defasında yine ya gülümsettin ya gülümsedin
Yine gülümsedin
Çiçek ol dört mevsim dillere
Alınan şiir kokulu nefes ol
Bıkma sakın hiçbir şeyden çocuk
Herkes sussa bile en derin karanlıklarında susma sakın
Sen onların dili ol, onların suskun sesi ol
Çıkar kuytularından umutlarını,
Sil üzerlerine bulaşan acıları, ilk günkü gibi yüreklerinin neşesi ol
Git uyu artık en sakin uykunla çocuk
Yalanları görme, ihanetleri görme, kibri, gururu görme
Kendini beğenmişliği, üstünlüğü sil at kendi gökyüzünden
Varsın isteyen istediği kadar sövsün martılar, dövsün dalgalar
Okşa bütün yürekleri
Elveda derken yavaş yavaş şiire
Sakın sevginden başka şey verme
İnanıp da gülümseyen kalmasa bile çocuk
Sen hep gülümse, sen hep gülümse…
Gülümse çocuk.
Kayıt Tarihi : 7.7.2011 04:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Turgut Uzdu](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/07/07/hey-cocuk-4.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)