Dünya; gelip geçici, esrarlı rüya!
Vâv şeklinde mezarlar; kademli sırra.
Hülya; esip geçici, ısrarlı hülya!
Av şevkinde kor zarlar; çağırır nâra…
Birkaç heceli cümle, sığmaz göklere
Oyuncak bir kumbara, değersiz pare,
Göz aç eceli hamle, ağmaz köklere,
Salıncak bir kamara, secdeler Yâre…
Bülbül gül, gül bülbül de; eser poyrazlar
Ben içim de, dışım da aynı dertlerle
Sümbül el, el sümbül de; keser kırklıklar
Ben yazım da, kışımda aynı mertlerle…
Bir bir benden giderler, sessizce sesli.
Beter ki; Sen berk etme, övgülü Nebi!
Er er enden liderler, essizce esli.
Yeter ki; Sen terk etme, sevgili Nebi…
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 09:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bilal Yavuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/03/21/hey-39.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!