Herşeyi benden bekledin

sen herşeyi benden bekledin ama
kararsız bakışım delal* değildir
kolumu dayayıp buğulu cama
sendeleyip düşmem kelal* değildir

yollara dökülmüş çokca kelime
masaldan şiire ilal* değildir
bir meyvenin tadı gelse dilime
sevgiye mahsus galal* değildir

bir parıltı geldi geçti bir anlık
semada parlayan hilal değildir
sordum dünya niye böyle karanlık
dediler hayalin zülal* değildir

haramla dolduysa sefilin cebi
değirmenin suyu helal değildir
millî marşımızın dediği gibi
bu ne şiddet bu ne celal değildir

sualler içinde nasılı nesi
bu bir işkencedir melal değildir
boğuk çıkıyorsa aşığın sesi
Aydın’dır dediler Bilal değildir

delal = cilve, naz.
kelal = yorgunluk.
ilal = harflerin değişimi.
galal = mahsuller, zahire.
zülal = berrak.
melal= sevgiden doğan bezginlik.